Konu: HF cihaz önerisi

[TA2KW]

hayati abi, bendede MFJ 949 E mauel tuner var, bilal amcanın dediğini düşündükçe kafam karıştı,  band değişiminde nasıl çatıya çıkıp tune ederim diye düşünüp durdum :) ama sonradan aklıma geldiki bazı cihazlara uygun dışarı takılan tunerler vardı diye :)

şimdi kendime gülüyorum :)

[TA3EP]

Bazı anten tünerler cihaz dibinde kullanılmak üzere imal edilir. Örnek: MFJ 949, LDG Z11, MFJ 933 ve daha yüzlercesi gibi... Bunları ayarlamak ve üzerindeki göstergelere bakarak durumu görmek kolaydır.

Bazı anten tünerler de cihazdan uzakta, yukarıda, antenin hemen dibinde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bunlara örnek Icom AH-4, Icom AT-130, SG-230 vb. dir. Bu cihazlar tabiri caiz ise "kablo ile uzaktan kumandalı" dırlar, cihaza bir özel kumanda kablosu ile bağlanırlar ve cihaz üzerinde bir düğmeye basınca otomatik olarak ayar çekerler.

En iyi anten tüner hangisidir dersek, anten dibinde bağlanıp kullanılan tünerlerdir. Çünkü bunlarda anten kablosu antenden ayrılmıştır, sadece anteni ayarlarsınız ve ayar daha hassas olur. Cihaz dibinde duran tünerler anten kablosunu da anten olarak görüp ayar çekmeye çalışır ki, bu da ayarların şaşırmasına sebep olur. Bu sakıncaları yok etmek için kablonun hem cihaz ucuna, hem de
anten ucuna 1:1 balun takarız.

Bunların eksik tarafı da şudur: Cihaz dibi tunerlere otomatik olmalarına rağmen elle müdahale etmek ve manuel ince ayar çekmek mümkündür. Anten dibi tunerlerde ise hiç elle müdahale imkanı yoktur.

[TA1JA]

"Cihaz dibinde duran tünerler anten kablosunu da anten olarak görüp ayar çekmeye çalışır ki, bu da ayarların şaşırmasına sebep olur. Bu sakıncaları yok etmek için kablonun hem cihaz ucuna, hem de anten ucuna 1:1 balun takarız."

Üstat burada yine çelişki çıkıyor.

Benim, sorularıma istinaden, Bilal Beyin yazdıklarından anladığım bu.

long wire anten + 1:9 balun + tuner + kablo + cihaz

Diyorsunuz ki, böyle de olur. (olurdan kastım, racona uygun mudur?)

long wire anten + 1:9 balun + 1:1 balun + kablo + 1:1 balun + tuner  + cihaz

doğru mudur?

[TA3EP]

1:1 balun bir nevi şok bobini gibi görev yapmaktadır. Takılması mutlaka gerekli değildir. Sistem o olmadan da mutlaka çalışır. Ancak koruma etkisi yüzünden takmak iyidir. (Anten ve kabloyu, ya da anten ve cihazı birbirinden ayırır ve tunerlerin şaşırmasını önler, ayrıca SWR üzerine de olumlu etkisi olur). Bazen tek bir uca takmak yeterli olur, bazen de kablonun her iki ucuna birden takmak iyi olur. Anten ucu tarafında herhangi bir balun kullandığınız zaman o uca bir de ayrıca 1:1 balun takmanız gerekmez. Çünkü zaten istediğimiz etki meydana gelmiş ve anten ile kablo ayrılmış oluyor.

Anten ile cihaz arasına bağladığınız her bir parça üzerinde "insertion loss" yani bağlantı kaybı dediğimiz kayıplar meydana gelir. Her parça sinyali biraz da olsa zayıflatır. O nedenle mümkün mertebe minimalist davranmak lazım.

Burada 1:1 balun yerine "ugly balun" dediğimiz basit bir bobin yapıp kullanabilirsiniz. Ugly balun, anten kablosunun fazla olan 3-4 m lik bir kısmının bobin şeklinde sarılması ile elde edilir.

http://www.ad4c.us/Other%20assorted%20manuals/Conferencias%20en%20la%20rueda%20de%20la%20amistad/Build%20an%20All%20Band%20HF%20Air%20Core.pdf

http://www.youtube.com/watch?v=tVVCbaRAUWk

[TA3EP]

"long wire anten + 1:9 balun + 1:1 balun + kablo + 1:1 balun + tuner  + cihaz doğru mudur?" diye sormuşsunuz.

1:1 balunu izah ettik ama daha önemli başka bir durum var...

Bir longwire anteni niye araya anten kablosu bağlayıp kullanıyorsunuz ki? Adı üstünde longwire, yani uzun tel... Uzatın gitsin. Eğer longwire anteni çatıya veya bahçeye kurmayı düşünüyor iseniz ben de size madem anten takacak doğru dürüst bir yeriniz var, o zaman niye longwire kuruyorsunuz diye sorarım. Dipol yapın, loop yapın, delta loop yapın. Bunlar hepsi bant spesifik antenlerdir ve tüner muner, balun malun kullanmadan anında çalışır. İmal ettiğiniz bantta SWR leri (ekleme parça takmaksızın) 1:1 olur zaten.

[TA3EP]

Benim şu andaki anten sistemim:

HF Cihaz --> 1 m RG58 kablo --> Otomatik anten tüner --> 25-30 m elektrik kablosu.

Bu kablo anten tunerin "wire" yazan ucunda takılıdır, pencerenin altından çıkar (pencere çerçevesini delmek gerekmez, o kablo varken pencere kapanabilmektedir), balkonu dolaşır, balkonun öbür ucundan uzanarak yandaki odayı da çepeçevre dolaşır ve o odanın pencere kenarında bir yere düğümlenerek durur :)

No 1:9
No 1:1
No anten kablosu
No teferruat
No sıkıntı...

Bu anteni kullanarak bugün sadece 20W SSB güçte İspanya, Rusya, Hollanda vb ile QSO yaptım.

[TA3EP]

Balkon antenimin son halidir...

[TA1JA]

"Long wire" anten ile balık oltası anten benzer olduğu için öyle söylemiştim.
Sonuçta ikisi de yok zaten. Bahçe, çatı vs. yok. küçük bir balkonum var.
Dışarı doğru uzatabileceğim (45 derece açı ile) "balık oltasından anten" en mantıklı çözüm olarak
gelmişti bana.

Sizin anten de güzelmiş :)

[TA3EP]

Bazı latince kelimeler ve anlamları:

Vertical: Dikey, yeryüzüne dikey.
Horizontal: Yatay, yeryüzüne paralel olarak uzanan, eski deyimle "ufkî".

Amatör arkadaşlara bakıyorum, özellikle yeni başlayan arkadaşlarda daha belirgin, hep dikey (vertikal) anten kurmaya çalışıyorlar. Belki de göklere doğru bulutları delercesine uzanan bir antenin radyo dalgalarını tıpkı bir füze rampası gibi fırlatacağını ve taa uzaya kadar atacağını düşünüyorlar. Oysa gerçek tam olarak böyle değil.

Dikey antenlerin bazı iyi tarafları vardır. Yönsüzdürler, dört bir yandan gelen radyo dalgalarını eşit şekilde alabilirler, ancak olumsuz tarafları da vardır. Yön seçmedikleri için her bir yandan gelen parazitleri de (QRM, QRN, QSB vb vb) eşit olarak alırlar. Stabil çalışmak için radyal dediğimiz parçalara ihtiyaç duyarlar. Doğrudan tek başına gökyüzüne uzanan, radyali olmayan bir vertikal antene tunerle falan ayar çekmeniz imkansız olmasa bile oldukça zordur. Dikey antenleri balkona kuramazsınız, balkonun tavanı engel olur. (Eğik takınca ne olur bilmiyorum ama eğik bir anten de artık dikey diye isimlendirilmez.)

Yatay antenler yönlüdür. Ucunun uzandığı yerin sağına ve soluna doğru hassastır. Bu yönlerde sinyali daha kuvvetli alır ve daha kuvvetli atarlar. Diğer iki yönde (ucunun uzandığı yön ve o yönün tam tersi) ise sağırdırlar. O yönlerden gelen parazitleri de almazlar. Bir yatay anteni, üzerinde "wire" yazan bir ucu bulunan bir anten tunere doğrudan hiç aracısız olarak bağlayabilirsiniz. (Tıpkı benim anten gibi)

Benim ilk antenim, annemin çamaşır ipini söküp onun yerine gerdiğim bir elektrik kablosu idi. Annem onun üzerine çamaşır asmaya devam ederdi. Dedemin evinde, çatının altında yatay uzanan bir radyo alıcı anteni vardı, ondan esinlenmiştim. O anten çok kuvvetli idi, dedem o anteni kullanarak lambalı radyosu ile dünyanın her yerini dinlerdi. Ben de öğrenci harçlıklarımı biriktirip Amerikan Pazarından bir Sony ICF SW-7600 alıcı radyo satın almıştım. Çamaşır ipi antenim ve Sony radyom ile yıllarca hem amatörleri hem de profesyonel yayınları dinledim.

Sonra balkon anteni kurmam gerekince de hiç "dikine dikine" anteni yükseltmeye uğraşmadım. Çünkü yatay antenin gücünü biliyordum. Biz Markoni'den böyle gördük :)

[TA1CH]

Elektromanyetik dalgaları yaymak veya yakalamak için kullanılan elektronik devre elemanı. Antenler vericilere bağlı olarak kullanıldıklarında, enerjilerini, frekansı ayarlanabilir bir "güç osilatörü"nden alırlar. Küçük bir kısmı ısıya çevrilip harcanan enerjinin geri kalan bölümü, anten tarafından boşluğa yayılır. Alıcılarla birlikte kullanılan antenlerin vazifesi ise, boşluktaki elektromanyetik enerjiyi yakalayıp, bunu bir transmisyon hattı vasıtasıyla alıcı devreye iletmektiranten
Alıcı ve verici antenleri, fiziki özellikleri nazara alındığında, farksızdırlar. Hatta, bir anten aynı anda hem alıcı hem de verici vazifesi görebilir.
Uzun mesafeler arasında bilgi (ses, görüntü vb.) taşınması kablo ile yapıldığında zor ve masraflıdır. Ayrıca, uzun hatların çekilmesi ve daimi bakımının getirdiği bir çok teknik problem vardır. Bilgi taşınması işinde elektromanyetik dalgalardan istifade edildiğinde, bu dalgaları yüksek enerji ile atmosfere (veya uzay boşluğuna) bırakabilecek elemanlar gerekir. Yine, boşlukta yayılmakta olan elektromanyetik dalgalardan maksada uygun olanını yakalayıp kuvvetlendirdikten sonra alıcı cihaza aktarmak icabeder. İşte anten, bu iki temel ihtiyaca cevap veren elemandır.
Antenlerin genel çalışma prensibi, alternatif akımın bir iletkenden geçerken elektromanyetik alan meydana getirmesi ile ilgilidir. Paralel iki iletkenin meydana getirdiği elektromanyetik alanlar, birbirlerinin te’sirlerini yok ederler. Bu duruma mani olmak için antenler hususi şekilde ayarlanmış bir çift iletkenden imal edilirler.
Elektronik özellikleri açısından anten, seri rezonans devresine eşdeğerdedir. Seri rezonans devresinde en fazla akım rezonans frekansından geçer. Akımın fazla olması, anten etrafındaki elektromanyetik alanın fazla olması demektir. dalga boyu ile yayılan elektromanyetik enerjinin frekansı arasında şu bağıntı vardır: C/f= ?
Bu formülde, ? (Lamda) yayılan enerjinin dalga boyunun metre cinsinden değeri; C, ışık hızı (3.108 m/s); f ise hertz cinsinden frekans değerini ifade eder.
En fazla elektromanyetik enerji antenin boyu dalga boyuna eşit olduğunda yayılır. Düşük frekanslarda kullanılan antenler daha basit ve yapımı kolaydır. Buna karşılık boyları büyük olur. Frekans yükseldikçe antenler küçülür; fakat karmaşık bir hal alır ve yapımı zordur.
Antenden, elektromanyetik enerjinin uzaya yayılışı: Alternatif akım, yönü ve şiddeti zamana göre değişen bir akımdır. Yani antenin boyu dalga boyuna eşit olduğundan antenin bir ucu zamanla hem artı (+) hem de eksi (-) olmaktadır. Bu durumda, antendeki akım da bir ileri, bir geri doğru akmaktadır. Elektron akışı eksiden artıya doğru iken, elektriki alan artıdan eksiye doğrudur.
Antende akım ortada en fazla, uçlarda (açık devre olduğundan) sıfırdır. Buna karşılık gerilim uçlarda en fazla, ortada sıfırdır.
Antenler teoride şu beş kritere göre sınıflandırılırlar: 1. Kullanılma şekli: Alıcı, verici;
2. Kullanılma yeri: Radyo, TV, radyoteleskopi v.b.; 3. Fiziki şekil: Parabolik, Vi vb.;
4. Yayın yönü: Omnidireksiyonel (Her yöne dönük), direktif (tek yöne dönük); 5. Yayın frekansı: VHF, UHF vb.
Pratikte ise antenler iki ana bölümde incelenirler:
1. Çeyrek dalga antenleri (Markoni anteni): Uzunluğu dörtte bir dalga boyunda olan antenlerdir. Diğer dörtte birlik kısımları ise topraktan tamamlanır. Antenin özelliği kısa olması ve taşınabilen verici ve alıcılarda kullanılmasıdır. Antende meydana gelen elektriki ve manyetik alanlar yarım dalga antenin aynıdır. Fakat 1/4’lük kısmı toprak altında imiş gibi devresini tamamlar. Anten giriş dirençleri yaklaşık 36 ohm civarındadır. Genellikle dikey olarak kullanılırlar.
2. Yarım dalga antenleri (Hertz anteni): Bu antenler yarım dalga uzunluğundadır. Genlik modülasyonlu alıcı ve vericilerde kullanılır. Yerden oldukça yükseğe yatay olarak kurulurlar. Bunlar orta ve yüksek frekanslarda geniş kullanma alanları bulurlar. Yüksek frekanslarda dikey olarak da kullanılabilirler.
Yarım dalga antenleri çok yerde kullanıldığından bazı ilaveler yapılarak değişik tipte yarım dalga antenler geliştirilmiştir. Bunlardan en önemlisi birçok TV yayınlarında kullanılan Dipol antendir. Dipol anten: Ortadan beslemeli yarım dalga boyunda bir antendir. Frekans modülasyonlu FM/UKW alıcı ve vericilerde de yaygın olarak kullanılır. Yatay ve dikey olarak kullanmak mümkündür.
Dipolun empedansı 73 ohm’dur. Antenin kalınlığı arttıkça dipolun empedansı azalır. Antenin giriş uçları arasındaki mesafe arttıkça empedansı artar.
Katlanmış dipol: Katlanmış dipol antenin uzunluğu bir tam dalga boyundadır. Empedansı yaklaşık 300 ohm kadardır. Antenin yapıldığı iletkenin çapı (d), iletkenlerin eksenleri arasındaki mesafe (a) arttıkça empedans azalır. Giriş uçları arasındaki mesafe (s) arttıkça empedans artar.
Yagi dizisi: Katlanmış dipolle birlikte iki veya daha fazla elemana sahip olan diziye "çok elemanlı yagi dizisi" denir. En basit dizi; üç elemanlı bir yansıtıcı, bir dipol ve bir yönlendiriciden meydana gelir. Diziye ilave edilen elemanlar genellikle yönlendirici elemandır ve dipole belirli mesafelerde yerleştirilir. Bu elemanlar antenin kazancını arttırır, fakat yön önem kazanır. Yani, dizinin alış yönü tek yöndür, yansıtıcı, gelen sinyali esas antene yansıtır. Antenlerde bulunan önemli özellikler:
Yön: İstenen en önemli özelliklerinden biri olup, yayının olduğu doğrultu ile ilgilidir. Özellikle yüksek frekansta ve yönlendirilmiş vericilerde, alıcı anteni verici antenine doğru olmalıdır.
Güç: Antene gelen sinyallerin kayba uğratılmadan alıcıya tam güçle nakledilmesi, antenin direnci, antenle alıcıyı birbirine bağlayan iletken(transmisyon) hattın, direnci ve alıcının giriş direncinin birbirine eşit olması ile mümkündür. Eğer bu üç elemandan (yani anten direnci, iletkenin direnci, alıcının giriş direnci) biri diğerine uymuyorsa, araya empedans (elemanın alternatif akıma karşı gösterdiği direnç) ayarlayıcı transformatörler koymak gerekir.
Polarizasyon: Yayınlanan dalganın polarizasyonu elektriki alanın hareket yönü olarak tarif edilir. Elektriki alan toprak yüzeyine dik olarak hareket ediyorsa "dikey polarizasyonlu anten" denir. Elektriki alan toprak yüzeyine yatay olarak hareket ediyorsa buna da "yatay polarizasyonlu anten" denir. Verici anteni yatay polarizasyonlu ise alıcı antenin de yatay kurulması gerekir. Aksi takdirde verimli bir alış yapılamaz. Düşük ve orta frekanslarda dikey polarizasyonlu antenler kullanılır. Çünkü yerden yansıyan dalgalar da bu durumda iş görmektedir. Yüksek frenkansta ise yatay polarizasyon tercih edilir. Sebebi ise, tabii ve kaynağı insan olan gürültü ve parazitlerden daha az etkilenmesidir. VHF (çok yüksek frekans) ve UHF (ultra yüksek frekans)da yatay veya dikey polarizasyon yeterli gelmektedir. Dikey polarizasyonlu bu antenlerde, diğer istasyonların karışmaları daha az olur. 100 MHz’in altındaki frekanslarda dikey polarizasyonlu antenler daha faydalı olmaktadır. Engebeli arazide daha çok dikey polarizasyon etkilidir. Yatay polarizasyonda antenin yerden yüksekliği çok önemli değildir. Özellikle frekans modülasyonlu ve puls (darbe) modülasyonlu sinyallerin yayılmasında yatay polarizasyon çok kullanılır.
Anten sistemindeki kayıplar:
1. Antene yakın olan bina, ağaç, dağ ve benzeri maddeler antenden alınan enerjinin bir kısmını emerler. Bu elemanlar özellikle antenin uç kısmından uzak tutulmalıdırlar.
2. Antenden yayılan güç, antenin yayın direnci (antenin yayılan frekansa gösterdiği direnç) ile
orantılıdır ve akımının karesi ile yayın (radyasyon) direncinin çarpımına eşittir. (I2a.Rr). Antenin yayın
direncini azaltan tesirler, yayılan faydalı gücü de azaltır.
3. Antende ısı olarak harcanan kayıp güç vardır. Bu da antenin omik direnci denilen (doğru akıma
karşı gösterdiği direnç) dirençle anten akımının karesinin çarpımına eşittir. (I2a.Ro). Bu direnç ne
kadar küçük olursa boşa harcanan enerji de o kadar az olur.
4. Bir ucu topraklı antenlerde iyi topraklama yapılmadığında da kayıplar meydana gelir. Bunun için topraklamanın, büyük bakır levhaları toprağa gömerek yapılması gerekir.
5. Anten yakınlarındaki iletken yüzeyler antenden çıkan enerjiyi antene geri yansıtır. Bu sebeple anten, mümkün olduğu kadar metal çatı ve binalardan, direklerden uzak bulundurulmalıdır.
6. Anteni yalıtan izolatörler, elektrik akımını mümkün olduğu kadar az geçirmelidir. Tam yalıtkan yoktur, her yalıtkan belli frekans ve voltajda bir sızıntı akımı geçirir. Rutubetli havalarda izolatör kayıpları artar. Bu sebeple iyi cins yalıtkanlar kullanılmalıdır. En iyi yalıtkan iyi porselendir.
7. Anten etrafındaki hava, yüksek voltaj te’siriyle iyonize olarak antenden toprağa akım geçirir. Buna "krona kaybı" denir. Antenin uzunluğu arttıkça uçları arasındaki voltaj farkı azalır.
Her tip antenin kendine göre faydalı ve zararlı tarafları vardır. Bu sebeple ilim adamları çalışmalar yaparak çok değişik tipte (fakat temeli yukarda anlatılan iki esas tipte olmak üzere) antenler geliştirmişlerdir. Radar antenleri, parabolik antenler, horn antenler bunlara misaldir. Antenin boyunu uzatmak için antene seri bobin; boyunu kısaltmak için ise seri kondansatör bağlanır. Bunlar ayarlı yapılarak, anten uzunluğu hassas olarak ayarlanabilir.


Kaynak: http://anten.nedir.com/#ixzz3Lojcve7Y

[TA1CH]

(Sonra balkon anteni kurmam gerekince de hiç "dikine dikine" anteni yükseltmeye uğraşmadım)   Mete hocam  antenin yerden yuksekliği ne kadar artar ise  antene yuklediğiniz elektrik  de okadar artar hatta bunun bir tarifi ve oranı var ama  hatırlayamadım  bilen arkadaşlar katkıda bulunacaklardır    .Alcaktaki randımanlı anteninizi birde yukarıda görün  bakın ozaman neler olacak neler  .73

[TA3EP]

Mesut ustam seninle uzlaşalım.

Anten gökyüzüne doğru olabildiğince yükselsin, hatta çelik bir kule üzerinde yer alsın. Ama yatay durumda olsun. Yatay uzanan kolu (boom) üzerinde de o kola diklemesine bağlanan çubuklar (radiatorlar, reflectorlar ve directorlar) olsun. Şu aşağıdaki resimler gibi bir şey olsun.

Sonra da oturup Antartika ile QSO yapalım...

Ne dersin, olur mu?

[TB7DSD]

Faydalı bilgileri okuduk, eksikleri giderdik öğrendik. Bazı cihazların çalışmaları, antenler tunerler vs. gibi konular bolca geçiyor.
Kristalli cihazlar hakkında ne düşünüyorsunuz ? Frekans kayıklıklarının bulunduğu konuşuluyor. Kristalli cihazlarda dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir özellikle satın alınırken nelere bakılmalı?

[TA1CH]

Mete hocam sizinle beraber yanyana bir calışma yapmak şerefine nail olabilirisem antenin ucunu elimle bile tutarım  .
 kristalli cihaz   varmı  bilmem ama neden kaysın şimdi kullandıklarımızda kristal yokmu kayıyormu   bilmem  kayarsada ayarlarız sıkıntı yok  73

[TA1JA]

Balkona ilk anten arayışına girdiğimde yatay dipol yapıp, balkona paralel şekilde, çıkartabildiğim kadar dışarı uzatırım diye düşündüm. Ancak multi band çalışacak dipol bulamadım, balık oltası da yapım olarak daha kolay geldi.

Buddipole olarak anılan anteni, multiband çalıştırabilir miyim tunerle? Veya başka bir anten öneriniz olur mu?

[TA3EP]

Allah razı olsun Mesut ustam, RF enerji almaya hiç gerek yok, inşallah ömrüm yeter de yagi antenimi kurarsam gelirsin birlikte çalışırız.

Suat bey, kristalli cihazlardan HF olarak el yapımı QRP ler var, bir de profesyonel cihaz olarak eski VHF ve UHF ler var. Siz hangilerini kastettiniz? Cihaz modelini frekansını vb söylerseniz bu forumda size daha çok bilgi verebilecek çok değerli usta arkadaşlarımız vardır.

[TA3EP]

Murat bey, buddipole hiç kullanmadım. Ama resimlerden anladığım kadarı ile traplı kısa dipol türü bir anten. Eğer doğru anlamışsam ve bu antenin başka bir gizli numarası yoksa, anten tüner vasıtası ile başka bantlarda kullanabilirsiniz. Tabii cihaz içinde gelen o zayıf anten tunerlerden bahsetmiyorum, hakiki bir anten tuneriniz olmalı.

[TA8AT]

   Kenwood 590 veya İcom 7410 gibi yeni nesil cihazların içerisindeki dahili anten tunerlerinin Matching yaptığı yani 50 ohm'a çekebileceği kablonun empedans aralığı 16.7 ile 150 ohm  iken

  İcom AH-4'ün matching empedans aralığı 10 ile 5000 ohm civarıdır.

Cihaz içi dahili tunerlerle mukayese edilmesi için bu hususu belirtmek istedim.

[TA3EP]

Evet, yeni başlayan arkadaşlar Onur beyin yazdıklarını biraz daha açıklayayım. Bir anten tunerin ayar gücünü anlamanın en kolay yolu şudur:

Tunerin imalatını yapan firmanın kendi sitesine gidilir. Bu site içinde almayı düşündüğümüz tünerin özel sayfası bulunur. Bu sayfada "tunerin ayar çekebildiği empedans aralıkları" na bakılır. Bu aralık ne kadar geniş ise, tunerin ayar gücü o kadar fazla demektir.

Örnek olarak, bendeniz geçen sene MFJ-993B otomatik anten tunerini satın almaya karar verdim. Ama bana bir elektrik kablosundan imal edilmiş uzun tel antenime ayar çekebilme gücü olan kuvvetli bir anten tüner gerekiyordu. Çuvalla para yatıracağım, acaba bu tüner hakikaten işimi görür mü, verdiğim paraya değecek mi?

Bunu anlamak için tüner firması MFJ nin internet sayfasına gittim.

http://www.mfjenterprises.com

Sonra o sitede MFJ-993B sayfasını buldum.

http://www.mfjenterprises.com/Product.php?productid=MFJ-993B

Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi, bu tüner 6 ohm ile 3600 ohm arası empedansa sahip antenlere ayar çekebiliyormuş.

Sonra durdum düşündüm. Benim antenim olsa olsa 1500-2000 ohm empedansa sahiptir.

(Hemen hatırlatayım, band spesifik antenler, örnek: tam ölçüsünde yapılan bir yarım dalga dipol anten, çalışmak için yapıldığı frekansta 50 ohm empedansa sahip olur. Bizim telsizlerimizin çıkış da 50 ohm empedanslı olduğu için, bu anten telsize takılınca tüner falan istemeden direkt çalışır. Ama biz burada dandik bir uzun tel antenden söz ediyoruz)

Dolayısıyla bu tüner benim işimi görür dedim.

[TA3EP]

Bu tuneri almadan önce bakmam gereken bir kaç husus daha vardı:

1-Tuner benim kullanacağım telsizin çıkış gücüne dayanır mı? Bazı tünerler QRP cihazlar için imal edilirler. Ben ise bu tuneri 100 Watt güç veren cihazlarda kullanacağım. Yine aynı sayfaya bakıyorum, dayanma gücü 300 Watt imiş. Güzel, bana uyar.

2-Uzun tel antenler ile kullanılabilecek özellikte olan tunerlerin arka tarafında normal anten soketinin yanında "wire" yazan bir çıkış bulunmalıdır. Normal anten soketlerinin iki adet bağlantı ucu olur, bu soket ise tek uçludur. Anten yapmaya niyet ettiğiniz kablonun bir ucunu buraya tutturursunuz ve bağlantı olayı biter. Ne anten kablosu, ne balun, ne de UHF anten soketi gerekli değildir. Kabloyu buraya tutturursunuz, sıkılarsınız, o kadar.

Bana anten tunerin arka taraftan çekilmiş bir resmi lazım şimdi. Onu da Google sayesinde buluyorum ve bakıyorum ki "wire" yazan bir soket mevcut... İyi... Demek ki bu tüner benim işimi görmek için gereken tüm özelliklere sahip. Artık tuneri satın alma aşamasına geçebilirim.