2 Eylül 1938... Hatay'da Türkiye yanlısı Kemalist rejim kuruldu. Atatürk, bu gelişme üzerine hastalığı nedeniyle karnında biriken sıvının ameliyatla alınması için doktorlara talimat verdi.
(Atatürk ameliyat için Hatay sorununun çözülmesini bekliyordu)
5 Eylül 1938...Atatürk'ün karnından alınacak sıvı için ameliyat tarihi 7 Eylül olarak belirlendi.
Atatürk, genel sekreteri Hasan Rıza Soyak'ı çağırıp her ihtimale karşı vasiyet düzenlemek için gerekli işlemlerin yapılmasını istedi:
"Bu yolda konuşmak benim için de senin için de ağır bir şey ama başka çaremiz yoktur. Konuşmaya mecburuz çocuk... Şu vasiyetname meselesi... Bugün, yarın o işi bitirmeliyiz."
Atatürk, vasiyetini Dolmabahçe Sarayı'nda hazırladı.
Vasiyetnamede başbakanlıktan alınan, sade bir vekil konumunda bulunan ve sağlık sorunları bulunan İsmet İnönü'nün çocuklarının eğitimi için de yardım edilmesi öngörüldü.
7 Eylül 1938...Atatürk ameliyat oldu.
Op. Dr. Mim Kemal Öke tarafından gerçekleştirilen ameliyatta Prof. Dr. Fissenger de hazır bulundu. Başarıyla geçen ameliyat ile Atatürk'ün karnında biriken sıvı alındı.
Atatürk ameliyattan sonra Hatay Millet Meclisi Başkanı Abdülgani Türkmen'in bağlılık bildiren telgrafına cevap verdi:
Hatay Millet Meclisi’ne başladığı mühim vazifede başarılar ve Hatay halkına yeni idare altında saadetler dilerim.
8 Eylül 1938...Atatürk, Milletler Cemiyeti toplantısına katılmak üzere Cenevre'ye gidecek olan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'la toplantı yaptı.
9 Eylül 1938...Atatürk, Paris Büyükelçisi Suat Davaz'la toplantı yaptı.
10 Eylül 1938...Atatürk, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Budapeşte Büyükelçisi Behiç Erkan'la toplantı yaptı.
12 Eylül 1938...Atatürk, İzmir'in kurtuluşunun 15. yıl dönümünde İzmirlilerin kendisine çektiği telgraflara cevap verdi:
İzmirlilerin hakkımda belirttiklerini bildirdiğiniz duygulardan çok hislendim. Teşekkür, sevgi ve iyi dileklerimin sayın
halkla iletilmesini dilerim.
18 Eylül 1938...Atatürk, hükümet tarafından hazırlanan 4 yıllık programı görüşmek için Başbakan Celal Bayar'la toplantı yaptı.
Doktorlar, toplantı için Atatürk'e yarım saat müsaade etse de Atatürk süreyi fazlasıyla aştı.
Atatürk'ün süreyi aşması üzerine Afet İnan toplantıyı bitirmek için toplantının yapıldığı Atatürk'ün yatak odasına girdi:
Çok konuştunuz. Yorulacaksınız. Rahatsız olacaksınız. Yeterli görmez misiniz?
Atatürk, kendisini ikna etmek isteyen Afet İnan'ın da toplantıya katılmasını istedi:
Gel, sen de dinle. Çok mühim şeyler anlatıyor. Bunlar insanı yormaz. İnsana can verir.
Atatürk, toplantıdan sonra Celal Bayar'a talimat verdi:
En çok üç sene süreniz vardır... Ne yapacaksak bu dar zaman içine sıkıştırmalıyız. Bütçe filân düşünmeye gerek yoktur; memleketin bütün kuvvet kaynaklarını seferber ederek bu işleri yapmalıyız.
21 Eylül 1938...Atatürk'ün karnı yeniden sıvı toplandı. Ağrıları şiddetlendi. İkinci defa operasyon yapılmasını istedi. Op. Dr. Mim Kemal Öke tarafından ikinci operasyon yapıldı.
Operasyonun ardından rahatsızlandı.
26 Eylül 1938...Atatürk akşam üstü rahatsızlandı. Gece hafif bir komaya girdi. Sabaha karşı kendisine geldi.
27 Eylül 1938...Atatürk, Dil Bayramı'nın 7. Yıl dönümü nedeniyle radyolarda okunmak üzere mesaj hazırladı.
28 Eylül 1938...Barbaros'u anma nedeniyle boğazda etkinlik düzenlendi. Atatürk'ün etkinlik için dışarı çıkmasına doktorlarca müsaade edilmedi.
Atatürk, kutlamaları Dolmabahçe Sarayı'nda pencere kenarından seyretti.
2 Ekim 1938...Komayı tamamen atlatan Atatürk, işlere koyuldu.
Cenevre'den dönen Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'la toplantı yaptı.
3 Ekim 1938...Atatürk, Başbakan Celal Bayar ve Atina Elçisi Ruşen Eşref Ünaydın'la toplantı yaptı.
5 Ekim 1938...İsmet İnönü, kendisine Celal Bayar'la selam gönderen Atatürk'e mektup yazdı:
6 Ekim 1938 ... Atatürk, 5 Eylül'de hazırlandı vasiyetnamesini İstanbul 6. Noteri İsmail Kunter'e teslim etti: Bu benim vasiyetimdir. Gerektiği zaman kanuni muamelesini yaparsınız.
İstanbul'un kurtuluşunun 15. yıl dönümüşte gece fener alayı düzenlendi. Fener alayı, Tophane Caddesi'ni geçerek Dolmabahçe geçti ve Atatürk'e tezahüratlarda bulundu. Atatürk yerinden kalkamayacak kadar rahatsızdı.
7 Ekim 1938...
Durumu iyileşen Atatürk, önceki gece kendisi için yapılanları işitince çok mutlu oldu ve İstanbul halkı için bir mesaj hazırladı:

Kendisini iyi hisseden Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak ve 2. Ordu Müfettişi İzzettin Çalışlar'la toplantı yaptı.
8 Ekim 1938...Atatürk, eski dostu Kılıç Ali'yle görüştü.
9 Ekim 1938...
Atatürk, Başbakan Celal Bayar'la toplantı yaptı. Akabinde kız kardeşi Makbule, manevi kızları Afet İnan ve Sabiha Gökçen'le görüştü.
10 Ekim 1938...Atatürk, Celal Bayar, Londra Büyükelçisi Fethi Okyar ve Salih Bozok'la görüştü.
12 Ekim 1938...Atatürk, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'la toplantı yaptı.
14 Ekim 1938...Atatürk, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'la toplantı yaptı. Akabinde kız kardeşi Makbule, manevi kızları Afet İnan ve Sabiha Gökçen'le görüştü.
16 Ekim 1938...Son günlerde çalışmaya yeniden ağırlık veren Atatürk, ağır bir komaya girdi. Tüm günü komada geçirdi. Fransa'da bulunan Prof. Dr. Fissenger'le telefon bağlantısı kurulup tavsiyeleri alındı.
17 Ekim 1938...Atatürk, tüm günü komada geçirdi.
Cumhurbaşkanlığı konuya ilişkin resmi açıklamayı "umumi bir halsizlik" olarak ilan etti.
18 Ekim 1938...Atatürk tüm günü komada geçirdi.
19 Ekim 1938..Atatürk, öğleden sonra tepki vermeye başladı. Bir süre sayıkladı. Dr. Neşet İrdelp, Hasan Rıza'dan Atatürk'e seslenmesini istedi.
Hasan Rıza "Atatürk" diyerek seslendi.
Atatürk "Efendim" diyerek cevapladı.
"Nasılsınız" sorusuna "İyiyim" diyerek cevap verdi.
20 Ekim 1938...Atatürk dört günlük komadan tamamen çıktı ve kendine gelir gelmez ilk iş olarak Celal Bayar'la toplantı yaptı.
21 Ekim 1938...Dört günlük komanın ardından Atatürk geceyi ilk defa iyi geçirdi. Dr. Nihat Reşat Belger Atatürk'ü muayene ettikten sonra Hasan Rıza Soyak'a acı gerçeği söyledi:
Ancak 20 gün kadar daha yaşayabilir.
Doktorlardan oluşan heyet Atatürk'ün durumunu değerlendirdi ve Prof. Akil Muhtar Özden heyet adına durumu açıkladı:
Açık söyleyeceğim. Aziz hastamız çok zayıf ve ümitsiz bir haldedir. Ömrü artık günlerle sayılacak kadar azalmıştır.
22 Ekim 1938...Geceyi rahat bir uykuyla geçirdi. Sabah normal olarak uyanıp Hasan Rıza Soyak'ı çağırdı ve sohbet etti:
- Gel bakalım. Ne dersin? Biz gittik, geldik. Bu doktorlar insana adeta can veriyor. Bana ne oldu?
+ Biraz fazla ve derin uyudunuz efendim.
22 Ekim 1938...Atatürk komadayken doktor müdahalesini kolaylaştırmak için geniş yatağı dar bir yatakla değiştirilmişti. Atatürk değişimi fark etti:
- Bu karyola neden değiştirildi?
* Temizlik yapmak lazımdı. Değişiklik olur diye düşündük.
- Neyse, gerisini sormayacağım.
22 Ekim 1938...Atatürk, küçük Ülkü ile kısa bir görüşme yaptı. Daha sonra 29 Ekim törenlerinde giymek için kıyafet siparişi verildi. Niyetinde Ankara'ya gitmek vardı.
23 Ekim 1938...Atatürk’te müdavi ve müşavir hekimler tarafından muayene ve konsültasyon yapıldı....
24 Ekim 1938...Atatürk manevi kızı Ülkü ve annesiyle görüştü.
Atatürk'ün 29 Ekim'de yapacağı ziyaret için Ankara hipodromuna asansör yerleştirildi.
25 Ekim 1938...Atatürk, Cumhuriyet bayramında orduya göndereceği mesajı hazırlamak için Hasan Rıza Soyak'la 3 saat çalıştı.
Akşamüstü kardeşi Makbule, manevi kızları Afet İnan ve Sabiha Gökçen'i kabul etti ve onlara şöyle söyledi:
"Doktorlar beni yeniden canlandırdılar"
26 Ekim 1938...Atatürk, 1 Kasım'da yapılacak TBMM açılış toplantısında yapmayı planladığı söylev üzerine Celal Bayar'la 40 dakika çalıştı.
27 Ekim 1938...Ağrılarının artması ve karnında yeniden sıvı birikmeye başlaması üzerine Atatürk'e müdavi ve müşavir hekimler tarafından muayene ve konstültasyon yapıldı.
Atatürk, Cumhuriyet Bayramı'nda Ankara'ya gidemeyeceğini kabul etti.
28 Ekim 1938...Atatürk'ün, akşam Sabiha Gökçen'i kabulü ve söyledikleri:
Yarın bayram, değil mi Gökçen? Bu günü halkımla, halkımın içinde kutlamak isterdim. Beni Cumhuriyet Bayramı'nda halkımdan uzak tutan bu hastalığa lanet ediyorum.
EBEDİYETE GİDERKEN BİRKAÇ GÜNLÜK ÖMRÜ KALMIŞKEN BİLE MİLLETİNİ VATANINI DÜŞÜNEN DAHA KAÇ KİŞİ VARKİ !!!!Alıntıdır.....