Transceiver (alıcı verici) devreyi çok iyi kavramış, hatta bunun teorisini pratiği ile birlikte adeta yutmuş, sayısı birkaçı geçmeyen gerçekten takdir ettiğim bazı arkadaşlar çeşitli SSB transceiver ler yapıyorlar. Bu transceiver lerin tamamı transistörlü ve transistörlü devrelerin mükemmelliğinden bahsediyorlar. Ancak..
Henüz "entegre devre" imal edilmemişken, Amerika Birleşik Devletleri bilim adamları 1950 lerden sonra uzay yarışı sırasında uzaya gönderdikleri araçlara yerleştirdikleri elektronik cihazların çok yer işgal ettiğini, her bir sonraki model uzay aracının içindeki elektronik cihazların bir öncekinin 30-40 katı fazla olması gerektiğini görünce " bir kaç yıl sonra olması gereken elektronik devreler, yapacağımız uzay aracına sığmayacak" diyerek "ENTEGRE" devreleri geliştirdiler.
Baktıkki transistörlü, 10000 cm2 (1 m2) alana sığan bir devre entegre yapıldığında sadece 0,1mm2 lik yani toplu iğne başı kadar bir alana sığmıştı. Ve böylece entegre devre bu günki işlevine ulaştı.
Hala transistörü ön plana çıkaran arkadaşlar !!! - Artık Entegre devreye geçin, Dünya geçeli 60 yıl oldu. Çünki siz gayet kabiliyetli ve son derece değerli insanlarsınız. 60 yıl önceki teknoloji içinde boğulmayın. Aslında sizde biliyorsunuzki entegre devre olağan üstü mükemmel bir buluş. Ancak sanırım öğrenilmiş birşeyden vazgeçmek çok zor oluyor.
Bu bağlamda ben incelediğim transistörlü ve entegreli Transceiverler kıyaslamasında her durumda Entegre devre ağırlıklı cihazlar üzerinde çalışmayı tercih edeceğim.
Dolayısiyle imalat için Fransız Luc Pistorius'un Tamamı entegreli PLL ve Transceiver leri Amatörler için en kusursuz cihazlardır kanısındayım.
Yani transistörlü cihazlar artık "dinazor" olarak nitelenmelidir. Sadece müzelik olup çocuklarımıza "bakın 60 yıl önce böyleydi" diyeceğimiz müzelik teknolojidir.
Kendimizi gerçekten geliştirmek istiyorak bütün çalışmalarımızı ENTEGRE devreleri kullanarak yapmalıyız. Burada transistörler sadece özel amaçlar için kullanılmalıdır. Çıkış katı veya yardımcı eleman gibi. Herkese, 73....