Ana Sayfa > Beraber yürüdük biz bu yollarda! ***

GARİP BİR OLAY (radyo amatörlüğünün eşşiz bir yanı)

(1/5) > >>

TA1ED:
             ANTRAK GAZETESİ  NİSAN 1999  14.SAYIDAN ALINMIŞTIR
                                               GARİP BİR OLAY
Yazan : Dr. J. Michael Blasi(W4NXD)          Tercüme: Ümit Özgüner 
(İkinci Dünya Harbinde Amerikalı bir Radyo Amatörünün  başından geçen olaydır.)

Hepimiz Amatör Radyoculuk hakkında güzel bir hikaye olursa dinlemeye  bayılırız.  Neyse, lafı uzatmayalım. Geçen yaz bir gün evdeki dağınıklığın yerini  değiştirirken, W4... beni arayarak yeni vericisini görmeye davet etti.  Kendisiyle pek fazla arkadaşlığımız yoktu ama iyi bir çocuk olduğunu  biliyordum. Çoğunlukla 20 metre üzerinde çalışırdı. Gürültü seviyesi ise  birkaç gündür S9'un üzerinde olduğundan ahbaplık edecek birini arıyor  olmalıydı. 20 dakika sonra evinde oturmuş QSL kartlarını karıştırıyor ve  DXCC toplamının onun gibi 300 memleket civarına ulaşacağı günleri hayal  ediyordum. İkimize de birer soğuk içki hazırlamıştı. Tam pipomu  çıkarmıştım ki anlatmaya başladı. 
       ''Biliyor musun? Amatör Radyoculuk bu hafta bana çok hoş bir olay yaşattı. 
Bak, şimdi sana aşağı yukarı 25 (bugün için 55) yıl önce başlamış bir  olaydan bahsedeceğim. Şimdiye kadar bunu kimseye açmamıştım.
 Ama üstünden o kadar uzun zaman geçti ki, kimsenin artık birşey  diyeceğini sanmam. Senin yaşta biri pek hatırlamaz ama  İkinci Dünya Savaşından önce DX şimdiki gibi değildi.  O zamanlar için en önemli iş, bir "Her bölge ile çalıştı"  diploması almaktı. Bu da pek öyle her amatörün harcı değildi ve  bazı Asya bölgeleri için hakikaten çok zorlanmak gerekirdi.  AC4'ü ve YN'yi bulmak için bir ara ben de antenimi Tibet'e  yöneltmiştim. Onları bulamadım ama bu uğraşma esnasında  sürüyle J (Japon) istasyon QSO'm oldu. Bu gün artık çağrı  prefixleri JA. Harp başlayınca bütün bunlar sona erdi tabii. 

Gözümü açıp kapayıncaya kadar askere alınmış, Güney Pasifik'in  yolunu tutmuştum.1942 veya 1943'ün başıydı ve düşmanla tam  karşı karşıyaydık. Bulunduğumuz yerden aşağı yukarı 5 mil kadar  ötede bir adada Japonların etraftaki bütün gemilerin yerlerini izleyip  bildirdikleri bir istasyon olduğunu tahmin ediyorduk. Ada çok küçük  olduğundan olsa olsa sadece birkaç adam bulunacaktı.  Neyse uzatmayalım, adaya çıkarak bunları emekliye sevketme işi  iki arkadaşım ile bana düştü. Lastik kayığımızı karaya çekerken  kayalardan dolayı iki arkadaşım biraz yaralandılar ve gemiye  dönmekten birşey yapamayacakları anlaşıldı.O zamanlar çok  daha gençtim. Şimdikinden de ya daha cesur ya da daha  aptaldım ki etrafı biraz kolacan edip birkaç saate kadar döneceğimi  söyledim. Ağaçların ve koca otların içersinde bir müddet yürüdüm. Birden  palmiyelerin arasına dolandırılmış bir tel gözüme ilişti. Teli takip ederek  aradığımı buldum. Bir açıklıkta içinde bir masa ile iskemle ve çalışır  durumda radyo istasyonu olan bambudan yapılmış bir kulübe gördüm.  Yan tarafta bir yüksekliğin üzerine çıkarak durumu tekrar gözden geçirdim.  İçeride bir kişi vardı ve boyu 1.60'dan fazla durmadığına göre galiba  problemi tek başıma çözebilecektim. Eğer çıkarsa bulunduğum yer  üzerine atlamak için çok uygundu.Bunun üzerine beklemeye başladım.  Bana 5 saat gibi geldi ama dışarıya çıkmaya karar verdiğinde her  halde o kadar olmamıştı. 
Bıçağımı çekip üstüne atladım. Tam karnına batırıyordum ki elinde bir  dergi gördüm.Bu QST idi. Şaşkınlıktan elimdeki bıçağı düşürüp  suratına baktım. Böylece iki dakika kadar bakıştık. 
Sonunda ne dedim biliyor musun?-- ''Çağrı işaretin ne? Bunun üzerine güldü " J2..." dedi. 20 metre üzerinde daha evvel  konuşmuştuk. Adı İko idi ve İngilizcesi fena değildi.  Bir müddet laf ettik. Belki sana saçma gelecek ama QSL kartı evde  duvarına asılı duran bir amatör arkadaşın gidip canını almak insana  zor geliyor. Bazı şeyler savaştan daha önemlidir.

Çok geçmeden  ahbaplığı ilerlettik. Bir şişe pirinç rakısı açtı. 20 metre DX'ten bahsettik.  Sonunda arkadaş olsa da olmasa da durumun pek iç açıcı olmadığını  anlatmaya çalıştım. İko zaten adada son günü olduğunu ve Japonların  bu istasyonu kapatmaya karar verdiklerini söyledi. Birkaç saate kadar bir denizaltı gelip kendisini alacaktı. Bunun üzerine lastik botunu  taşımasına yardım ettim. O da kulübesini dinamitle havaya uçurmama yardım etti. Vedalaşıp ayrıldık.
 Uzaktan denizaltıya doğru kürek  çekmesini seyrettim. Hikayenin gerisinde pek bir şey yok. Adadaki kahramanlığım için bir madalya verdiler(İçkilerimizi tazeledik, ben de  pipomu yeniden yaktım.).
 
Bir de işin sonunu anlatayım bari. Geçen hafta 20 metrede bir JA1  ile görüştüm. Evet, İko idi. Herşeyin sonunun tatlıya bağlanması  insanı memnun ediyor. Bardaklarımızı bu kez de JA1'in sağlığına  kaldırdık.
 
ANTRAK GAZETESİ  NİSAN 1999  14.SAYIDAN ALINMIŞTIR.
          TA1ED/METİN KORKMAZ/ TEKİRDAĞ










TA1PB:
Vücudunun protein gereksinimini karşılamayı birbirlerinin başının etini yemekle halletmeyi şiar edinen, üstelikte aynı toprağın insanları olan camiamız adına , ibret alınması iktiza eden , takdire şayan bir anekdot........TNX TA1ED de TA1PB....73

TA3SA:
Sevgili Metin Abi ;

Çok güzel düşünüp hikayeyi yazmışsınız.. Radyo amatörlüğü ve radyo amatörlüğünün insanlıkla ilgili duyguları nasıl körüklediğine örnek mükemmel bir hikaye...

Birçok yeni arkadaşımız bu hikayeyi bilmiyordur diye düşünüyorum...Mutlaka okunması ve öncelikle yeni amatör olmuş arkadaşlara ,radyo amatörlüğünün evrenselliğini ve amatör dostluğunun değerini anlatması açısından örnek teşkil edecek bir konu...

Eğitim faaliyetlerimizde,radyo amatörü adaylarına mutlaka anlattığımız bu hikayeyi paylaştığınız için teşekkür ediyorum...

TB1BTJ:
ortak hobimiz olan amatörlüğün nasıl bir şey olduğunu anlatan çok güzel bir anı.murat abinin de dediği gibi protein ihtiyacımızı kasaptan karşılasak da TA amatörleri olarak birlik ve dirlik içinde olsak dede korkut masalı gibi dedim dediyi es geçsek bizlerinde bu anı benzeri anılarımız olmaması için hiç bir sebep olamaz yaptığımız hobi tüm dünyada ve hatta artık uzaya kadar uzanmış ve menzil genişletmiştir.bu hobiyi paylaşan insanların hobisi kadar güzel anılar biriktirmesi dileklerimle teşekkürler TA1ED. 73  TB1BTJ  JAN ACEMOĞLU

TA8A:
Kıymetli Arkadaşlar,

Yukarıdaki yazının 1970 yılında yayınlanan orijinali aşağıdadır. Resimlerin üzerine tıklayarak biraz daha büyük görebilirsiniz.

73

Bilal Ekmekci, TA8A

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git