Radyo Amatörü TELSiZCiLER için bir site

Ana Sayfa => Haberiniz var mı? *** => Konuyu başlatan: TA2VO - 20 Ağustos 2008, 13:17:53

Başlık: Afet haberleşmesi hk.
Gönderen: TA2VO - 20 Ağustos 2008, 13:17:53
Vatan Gazetesi web sayfasındaki konu ile ilgili haber. İlgilenen arkadaşların yorumlarına açıktır.


Depremde kesintisiz iletişim 


AA
--------------------------------------------------------------------------------


17 Ağustos Marmara
Depremi'nde iletişim hatlarının devre dışı kalması nedeniyle bölgeyle
iletişimin sağlanamadığını dikkate alan çeşitli kurum ve kuruluşlara
bağlı sağlık ve ilk yardım birimleri, oluşturdukları afet haberleşme
sistemleriyle güçlerini birleştiriyor.

17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin ardından çöken telefon hatları,
özellikle depremin ilk saatlerinde adeta krize neden olmuş, deprem
bölgesiyle Ankara arasında saatlerce iletişim kurulamamıştı.

Depremden hemen sonra 7,4 şiddetindeki sarsıntının vurduğu illerdeki
yöneticiler, Başbakanlıkta kurulan Kriz Merkezi'ne saatlerce bilgi
verememişti. Ayrıca bölgeye ulaşan ilk yardım ekipleri de haberleşme
sorunu nedeniyle büyük bir koordinasyon eksikliği yaşamış, bu durum
farklı kurumlardaki ilk yardım ve arama kurtarma ekiplerinin
çalışmalarını sekteye uğratmıştı.

-AFOM KURULDU-
Yaşanan bu acı tecrübenin hemen ardından harekete geçen Türk Kızılayı,
önemli bir adım atarak Türkiye'nin ilk Afet Operasyon Merkezi'ni (AFOM)
kurdu. Ankara'nın Etimesgut ilçesindeki merkezde oluşturulan bir
operasyon üssü ile her türlü koşullarda afet bölgesiyle en kısa sürede
haberleşme sağlanması hedeflendi.

Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
AFOM'un Kızılayın kalbi olduğunu vurgulayarak, "17 Ağustos bize iyi bir
ders oldu. Marmara Depremi'nin hemen ardından yaptığımız yatırımlar ile
şu anda dünyanın en iyi haberleşme sistemine sahibiz" dedi.

Kurulan telsiz sisteminin dünyanın her yeri ile kesintisiz haberleşme
imkanı sağladığını vurgulayan Taşlı, yurt genelindeki Kızılaya ait 23
merkez ile yine belirli bölgelerdeki 21 mobil araca aynı sistemi
kurduklarını, bu sayıyı artırmak için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

-"SİSTEMLER ENTEGRE EDİLMELİ"
Söz konusu sistemi Orta Doğu, Asya ve Afrika'daki çeşitli insani yardım
operasyonlarında kullandıklarını ile şu anda Gürcistan'da bulunan
Kızılay ekiplerinin de bu sistemden yararlandığını bildiren Taşlı, acil
durumlarda koordinasyonun önemine değindi.

Kızılayın ardından çeşitli kurum ve kuruluşlara bağlı ilk yardım ve
arama kurtarma ekiplerinin de afet haberleşme sistemi kurduğunu kaydeden
Ömer Taşlı, mutlaka tüm birimlerin tek bir merkezden koordine edilerek,
kullandıkları haberleşme sistemlerinin birbirlerine entegre edilmesi
gerektiğine işaret etti.

Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünün bu konudaki
sorunun çözümü için bir süre önce çalışma başlattığını ancak herhangi
bir çözüme ulaşılamadığını kaydeden Taşlı, sağlanacak entegrasyona da
mutlaka amatör telsizcilerin dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

Ömer Taşlı, "Olası bir afet veya deprem durumunda bölgeye gidecek veya
bölgede görev yapacak arama kurtarma ve ilk yardım ekipleri arasındaki
koordinasyonun sağlanması konusu şu an için en büyük sorunumuz"
görüşünü dile getirdi.

-AFET VE DEPREM BÖLGESİNDEN NAKLEN YAYIN YAPILACAK-
Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı, haberleşme sistemi bulunan mobil
araçlarda kısave uzak mesafe haberleşmesi sağlayan telsiz sistemi, uydu
telefonu, uydu üzerinde internet bağlantısı sağlayan taşınabilir
çantalardan oluşan bir düzenek olduğunu belirterek, birkaç hafta sonra
naklen yayın sistemlerine de kavuşacaklarını söyledi.

Ulaştırma Bakanlığı ve TÜRKSAT ile imzaladıkları protokol ile TÜRKSAT
3-A uydusu üzerinden geniş bant iletişime olanak tanışan bir frekansın
kendilerine ücretsiz olarak tahsis edildiğini ve 5'i taşınabilir çanta,
9'u ise naklen yayın aracı olmak üzere toplam 14 uydu yayın sistemine
kavuşacaklarını dile getiren Taşlı, "olası bir deprem ve afet
durumundan bölgeye gidecek olan ilk ekibimiz, olay yerinden yapacakları
naklen yayınla bölgede durumu yansıtan görüntüleri merkezimize
iletecek" diye konuştu.

-AFET VE ACİL HABERLEŞME SİSTEMİ KURAN DİĞER MERKEZLER-
Marmara Depremi'nin ardından "Acil ve Afet Haberleşme Merkezi" kuran
Kızılay'ın ardından Sağlık Bakanlığı da harekete geçti. Hazırladığı
proje ile 14 mobil telsiz haberleşme sistemi kuran bakanlık, merkezi bir
haberleşme merkezi oluşturmak için de çalışma başlattı.

Sivil Savunma Genel Müdürlüğü 11 ilde telsiz sistemi kurarken, Afet
İşleri Genel Müdürlüğü de 1'i sabit ve 1'i de mobil olmak üzere 2 ayrı
telsiz sistemini hayata geçirdi.

İçişleri Bakanlığı ve ilgili bakanlıkların imzası ile 155 (Polis İmdat),
110 (İtfaiye), 154 (Jandarma) ve 112 (ilk Yardım) hatlarının "112 Acil
Komuta Merkezi Projesi" ile tek bir telefon hattında toplanmasını
öngören çalışmaya start verilirken, projenin haberleşme altyapısı için
hazırlanan şartnameye Sağlık Bakanlığı, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve
Türk Kızılayının kullandığı iletişim sistemlerinin entegre edilmesi
şartı konularak, ilk defa kurumlar arası koordinasyon için harekete
geçildi.

Bu çalışmaların ardından Emniyet Genel Müdürlüğü de 10 merkeze HF/SSB
(Yüksek frekanslı, tek bant üzerinden iletişim sağlanan uzak mesafe
telsizleri) telsiz sistemi kurmak için ihaleye çıkarken, İstanbul
Valiliği, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile birlikte hazırladığı
"İstanbul Sismik Risk Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi"ne
(İSMEP), İstanbul'daki tüm afet ve arama kurtarma ekiplerine ait
haberleşme sistemlerinin, HF/SSB'den oluşan telsiz haberleşmesine
entegre olması kararını verdi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Temsilciliği de 30 adet
HF/SSB sistemi alarak, bölgedeki mobil araçlarla iletişim gücünü en üst
seviyeye çıkarttı.

Kurulan sistemlerin, hem birbirleriyle entegre olabilme özelliği
taşıdığı hem de belli bir frekanstan ortak haberleşme yapılmasına imkan
verdiği öğrenildi.

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Depremde_kesintisiz_iletisim__194677_1&tarih=20.08.2008&Newsid=194677&Categoryid=1
Başlık: Afet haberleşmesi hk.
Gönderen: TA1HZ - 20 Ağustos 2008, 17:03:48
Değerli Arkadaşlar,
Her hangi bir projeye başlanırken A) İhtiyaçlar nelerdir? B) Yapılmak istenen çalışma ile ne amaçlanmakta? C) Sonuçta ulaşacağımız nokta için yapacağımız masraf değecek mi? D) Etrafta benzer hizmeti yatırım yapmadan alacağımız olanaklar var mı? diye sorulur.
Bizde ise özellikle tüm kamu kurum kuruluşları şu sıralarda teknolojinin en üst sınırında olan teknik malzemeleri temin etme yoluna gidip daha sonra bunların kendiliğinden çalışacaklarını düşünüyorlar. Silahlı Kuvvetler ve Emniyet Genel Müdürlüğü dışında benim bildiğim muhabere sınıfı olan kurum yok. Dolayısıyla temin edilen malzemeyi etkin kullancak personel kısmı havada kalıyor.
İhtiyaçlar bahsinde İl belediyesinin ya da yerel bazda çalışan kuruluşa bununla çok rahat haberleşme yaparsınız diye HF/SSB sistem pazarlanabiliyor. Gerçekten ihtiyaç duyulan haberleşme yakın mesafe mi, uzak mesafe mi; data - görüntü haberleşmesine ihtiyaç var mı; kaç kullanıcı sisteme dahil olacak; kaç kullanıcı sabit, kaç mobil, kaç el cihazı ile sisteme girecek? Bunlar pek gerçekçi değerlendirilmiyor ne yazık ki. Sonuçta ilçe belediyesine uzak mesafe haberleşme sistemi kurulabiliyor ya da toplam 250-300 kullanıcılık bir kuruma 40-45 kullanıcı kısıtlamalı bir sistem" hepiniz aynı anda kullanmazsanız sorun çıkmaz" denerek verilebiliyor. Birde işin sonunda gerçekten ihtiyaç olduğu şüpheli bir sisteme bazen milyonlarca YTL lik yatırım yapılmış olabiliyor.
Allahtan ülkemiz öylesine güçlü ve imkanlar var ki tüm bu olumsuzluklara rağmen işler bir şekilde yürüyor.
Afetsiz ve sağlıklı günler dileklerimle.
TA1HZ
Başlık: Ynt: Afet haberleşmesi hk.
Gönderen: TB2CCC - 20 Ağustos 2008, 20:10:51


                      Sevgili kardeşlerim dostlarım.

       Belki çok kişi tarafından tenkit edileceğim,şimşekleri üzerime çekeceğim ama her zaman söylediklerimi yine söyliyeceğim.

       En son teknolojiyi de kullansanız telsiz,telefon v.s. gibi haberleşme araçları bu gibi afetlerde maalesef yetersiz kalmaya devam ediyorlar.Daha 6-7 ay evvel Ankara-BALA'da meydana gelen 3.7 lik depremde teknik ekiplerin ödü patladı adeta.Sebep 1 cm.lik bir yanal atım (ki bunu 1999 depreminde Adapazarında 4-6 m. olarak gördük) oradaki bütün uydu sistemlerinin durumunu bir düşünün.Hiçbirşey yapamıyorsunuz.

      TÜRKSAT 2A uydusunun küçük bir hata yüzünden yörünge dışı kalmasını ve 16 günde 10 senelik ömrünün tüketilerek yerine oturtulduğunu unutmayalım.

       Bence bu konularda yapılacak en mühim akıllıca iş bölgesel hatta mahalle düzeyinde çeşitli kuruluşlar kurmak olmalıdır.ALLAH korusun hep ağzımızda İstanbul depremi lafları dolanıp duruyor.Zaten normal günlerde bile trafik olayımız bir alem.Ambulanslar,itfaiye araçları gidecekleri yere bazen saatlerce ulaşamıyorlar.Sokaklarımızda herkes park olayına kafasına göre takılıyor.Araçların girmesi engelleniyor.Bunları hepimiz TV lerden seyrediyoruz.Sonra da yakınıyoruz "Nerede kaldı insanlık..." falan diye.

        Dediğim gibi önce mahalle bazında eğitilmemiz ve bu gibi afetlere kendimizi,komşularımızı gönüllü olarak hazırlamalı gönüllü gruplaşmalar kurmalıyız.

        Yine TV lerden seyrettiğimiz Kobe,Endonezya ve son Japonya depremlerinde köprülerin yolların viyadüklerin iskambil kağıdı gibi dağıldığı çöktüğü bir İstanbul'u gözünüzün önüne getirin.İnanın hiçbirşey yapamazsınız.

         Bu gibi afetlerde bölgesel bazda kurumlaşmak kesinlikle şarttır.Yine sizin en çabuk imdadınıza komşunuz yetişecektir.Buna benzer teşkilatlanmalar ABD de (belgesellerden seyrettiğim kadarı ile) gayet güzel yapılabiliyor.İhbarı alan evinden özel giysilerini alıp hemen çıkıp olaya müdahale edebiliyor.Unutmayalım ilk müdahale herzaman çok can kurtarır.

         Ne olur bana kızmayın sakın.Benim gönlümde yatan ve en mantıklı olan düşüncelerim bunlardır.Çünki ben bu yaşıma kadar çok yangın ve deprem gördüm.Hep insanlarımızı bu yüzden kaybettik.

         Teknoloji diyoruz daha gece görüş sistemleri olan helikopterimiz bile yok.Hep yapıyoruz,ediyoruz lafları ile senelerimizi geçiştiriyoruz.Hiçbirşey ürettiğimiz yok,her teknik olayda dışarıya bağımlıyız.Teknolojinin son harikaları HF cihazlarımızın en ufak bir arızasında haydaaaaaaa ..ya Japonya'ya ya da Almanya veya ABD. ye göndermeye kalkıyoruz.

        Ne ise bu konularda inanın çok doluyum.Çalışmıyoruz,üretmiyoruz.Hep kopya ve parayı kolay nasıl kazanırım ayaklarına yatıyoruz.Bir arabamız olsun dedik adını "DEVRİM" koyduk olmadı."ANADOL" yaptık ( o da Ford patentli eşekler yedi) montajdan başka birşey yapmıyoruz inanın.

        EGE'de hergün en az 6-8 arası F-16 lar ile it dalaşı var.Neden birini düşüremiyoruz.Adam (ABD) öyle bir sistem vermiş ki bize bütün sistemlerin kitleniyor.Manuel müdahale bile edemiyorsun.Ancak kendini ve uçağını heba edip kafadan üzerine gidecen.Vermiyor işte teknolojiyi el oğlu.Senin değişiklik yapmana da müsade etmiyor.Mühendislerini öyle veya böyle harcıyor.

         Ne ise kardeşlerim söylemek istediklerimi anlıyan anlamıştır.

         Milli sporumuz olan (ATA sporu) güreşi bile elaleme kaptırdık.Koca Yusufların kemikleri kesin sızlıyordur.Çeşitli bbürokratik olaylar ile Habeş,Kenya,Rus,Azeri,Ukrayna (son altın madalyamız Ukrayna asıllıdır) insanları kullanıp madalya peşinde koşuyoruz.

         Bir Fenerbahçe takımı sahaya çıkıyor 8 futbolcu yabancı.1950-60 yıllarında böylemi idi.Her semtin kendi sporcusu vardı.

         Dedim ya doluyum. Lütfen kusuruma bakmayın. Çok  çalışmamız lazım çooooooooooook.

         SEVGİ VE SİHHATLE KALIN ATAMIZIN KEMİKLERİNİ SIZLATMIYALIM NE OLUR.  73
         
Başlık: Ynt: Afet haberleşmesi hk.
Gönderen: TA1MC - 22 Ağustos 2008, 16:00:13
gecenlerde 4.ulusal umke tatbıkatında kazlıcesme meydanındaydık..
bahsı gecen sıstemlerden ne sıvıl savunmanın ne emnıyet mudurlugununun neden bızım mensup oldugumuz saglık bakanlıgının haberı yok ya gızlı bır guc kendı kendıne telsız sıstemı kuruyor kagıt ustunde yada gazeteler gene sacmalamaya basladı...bilginiz olsun  tb1ckp