Radyo Amatörü TELSiZCiLER için bir site
Ana Sayfa => Haberiniz var mı? *** => Konuyu başlatan: TA1L - 08 Mart 2017, 17:52:28
-
Değerli arkadaşlar,
İki yıl sonra 2019 yılında 24. Güneş döngüsü açısından dibe vurmuş olacağız, iki sene kadar dipte dinlenip sonra yukarı doğru çıkacağız. Ama bu hiç bir zaman 2021 yılına kadar DX QSO yapamayacağız, kendimize başka hobi bulalım ya da HF ve CW/SSB/RTTY gibi klasik modları bırakalım anlamına gelmemeli. 70'li yılların sonu ve 80'li yılların başında Heathkit HW-8 kullanarak 3 Watt CW ve düşük seviyede bir dipol ile çok kısa sürede 200+ ülke yapmıştım, daha sonra buna imkan sağlayabilen tek cycle 1990 yılındaydı... Böyle bir QRP çalışma gittikçe zayıflayan güneşimiz nedeniyle çok, çok zor olacak, artık bu seviyede bir güneş aktivitesi beklenmiyor, hatta 3 yıl önce bilim adamları yeni bir 70 yıl sürebilen uzun süreli aktivitesiz döneme mi giriyor (Oort-, Wolf-, Spörer-, Maunder-Minimum) diyorlardı, ama bir süre sonra bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı.
Peki güneş döngüsünün düşük seviyede olduğu, içinde bulunduğumuz yıllarda HF propagasyonu olmuyor mu? DX çalışamayacak mıyız? Önce özet cevap vereyim: İki sorunun da cevabı EVET! Propagasyon olacak ve DX çalışacağız!
Güneşin en minimumda olduğu zamanda bile propagasyon açılımı olur, ancak bu iyi zamanlarda olduğu gibi uzun süreli ve önceden büyük bir olasılıkla bilinir olmaz. İyi dönemlerde günün önemli bir kısmı, bütün dünyaya açık olan 10-15-20m bandları o zaman olduğu gibi çalışmaz. Yeni dönemde gözde DX bandlarımız 40-80 hatta 160m olacaktır. İyi dönemlerde ıslak makarna (kısa verimsiz anten) ile yaptığımız DX, minimum dönemlerde gerçekleşmez. Bu dönemlerde verimi yüksek, iniş kaybı az ve DX için düşük kalkış açısı ile gönderme yapan antenler kullanmamız gerekecek. Kullandığınız frekansta eğer 1/2 dalga boyu yukarıya kaldıramıyorsanız, dik açı ile göndereceğinden yatay tel antenleri bırakıp, vertikal ya da inverted-L antenlere geçmeyi düşünmemiz gerekecek, bu arada 10-80m arası çalışan pratik bir Yagi, LPA olmadığı için onları kapsam dışına alıyorum. İyonizasyonun daha az yoğun olduğunu düşünürsek 5 Watt ve altı yerine, standart 100 Watt çıkışa yönelmemiz, ama bunun tümünü kayıpsız olarak antene ulaştırmamız gerekecektir. Multiband kullanımda, değişik bandlarda SWR değişeceği ve kayıplar olacağı için, iniş kablosu olarak 600 Ohm'luk paralel, 450 Ohm'luk Wireman, LMR-400 gibi az kayıplı kablolar kullanabiliriz ama asla kaliteli bir RG-213'ün altına inmememiz gerekir.
Anten Verimliliği (Antenna Efficiency, Antenne Wirkungsgrad) deyince, demek istediğim kısa, 9:1 v.s. Unun bağlanmış, kullanılan frekansta en az yarım dalga boyunda (vertikal ise 1/4 lambda + 16 radyal) olmayan yatay tel antenlerin daima kayıplı olacağını düşünmemiz. Bu arada bazılarımızın çok taktığı 1:1 SWR, antenin verimi konusunda hiç bir bilgi vermez. Örneğin fabrika çıkışı 1:1 SWR veren hamstick marka kısa mobil antenlerin verimi %5'tir yani 100W girişte 5W yayılım yapar, 3 metrelik bir kamçı anten 80metre bandında %7 verim ile çalışır, kullanılan bobinin Q’sunu 1000’e çıkartabilirseniz(!) verim ancak %10 olur)… UnUn, anten tuner/coupler ile tune edilen, ama kullanılan frekansta en az 1/2 lambda olmayan yatay antenlerin (en az 1/4 lambda olmayan çok radyalli vertikallerin) de verim oranı aynı şekilde düşüktür. Girdiğiniz 100W frekansa bağlı olarak örneğin 20W olarak yayılır... Şartlar iyiyse 20W da her yere gider. Profesyonel firmalarca yapılmış, kutusunda kendine ait spectrum analyser sweep belgesi ile gelen UnUn ve BalUn’lara bağlanacak tellerin kullanılacak en düşük frekansta yarım dalga boyundan uzun olmaları halinde verimleri iyiye yakın olacaktır. Ancak edindiğim tecrübeler amatör imkanlarla sarılmış ya da eBay gibi yerlerden alınmış olanların, multiband kullanımda çok çok kayıplı olduğu yönündedir.
Bu arada bir kıstas vermek gerekirse yarım dalga boyundaki bir monoband dipol antenin verim oranı mükemmeldir, %98’e yakındır hele bir de yarım dalga boyu yukarıda yer alırsa DX için en iyi tel antene sahip olabiliriz. 41 metrelik bir Windom anten de 10-80 arasında verimli çalışır, ancak 80 metrede DX için gereken yarım dalga yükseklik sorun olabilir..
Şimdi verim oranı yüksek antenlerden biraz da frekanslara gelelim. Güneş döngüsünün minimuma yaklaştığı bu günlerde, yüksek frekanslar da zaman zaman kısa süreli olarak açılır ancak bunları yakından takip etmemiz gerekir, bu da PC’ye kuracağımız tüm bandlardaki beaconları 24 saat 365 gün boyunca yakından takip eden ve değerlendiren bir NCDXF/IARU beacon tracking programı sayesinde olacaktır. Bu konuda DXcluster işe yaramaz, çünkü herkes örneğin 12 ve 10 metre bandının kapalı olduğunu düşünüp, o kısa süreli progasyonun farkına varıp QSO yapamaz ve DXcluster’a düşemez. Son zamanlarda 24 MHz’in gündüz 10’ar dakikalık birkaç açılım yaptığını tespit ettim ve değerlendirdim. Beacon tracking yapıp istasyonum ve antenlerim için gerçek zamanlı bilgiyi kullanarak… Siz de aynı durumu bu programı kurarak kendi istasyon ve antenleriniz için tespit edebilir ve o saatlerde QSO yapabilirsiniz. Hafta sonu uluslararası DX contestlerde 10-12 metre bandlarının hala nasıl kısa süreli de olsa çalıştığını görebilirsiniz. https://www.coaa.co.uk/beaconsee.htm adresinden indirebileceğiniz ve CAT üzerinden cihazınıza bağlayacağınız BeaconSee programı ile gerçek zamanda dünya çapındaki HF band açılışlarını PC’nizde görebilir ve değerlendirebilirsiz. En kapalı bandın bile zaman zaman açıldığını görüp şaşırabilirsiniz.
Sıkıntı yok, verimli anten, verimli operasyon zamanı ve tekniği ile önümüzdeki 4 yılı atlatabiliriz.
Ücretsiz haberleşmenin en pahalı yöntemi, Radyo Amatörlüğüdür!
-
Ercan bey, bu çok değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Sağolun varolun, eksik olmayın.
-
Ercan bey ellerinize sağlık şimdiye kadar forumda soluksuz okuduğum tek yazı bu. Teşekkürler verdiğiniz bilgiler için. 73s
-
Ercan bey değerli bilgilendirmeleriniz için teşekkürler.
-
Üstadım, şu aralar düşündüğüm, merak ettiğim, aklıma takılan her şeyin cevabını net ve eksiksiz bir şekilde yazmışsınız, çok çok teşekkür ediyorum.
73
-
Ercan bey çok çok teşekkür ediyorum. 73
-
Ercan bey, emeğinize sağlık.
Yazınızı ileride de kolayca ulaşabilmek için -kaynağını da belirterek- kişisel bilgisayarıma kopyaladım.
Bu hobi usta/çırak ilişkisiyle çok daha hızlı gelişiyor. Değerli bilgilerinizi paylaştığınız için kendi adıma çok teşekkür ederim USTA.
73 de ta3mha Ateş
-
Beni NCDXF Beaconları konusunda daha detaylı bilgi vermeye teşvik eden, olumlu geri dönüşte bulunan tüm dostlarıma çok teşekkür ederim. Bilgi paylaştıkça artar, vefa en iyi motivasyondur…
1972 yılında kurulmuş olan ve gönüllü yardımlarla oluşturduğu fonlarla birçok radyo amatörlüğü projesini destekleyen NCDXF Kuzey Kaliforniya DX Vakfı’nı (http://ncdxf.org) çoğumuz desteklediği 500’ün üstündeki DXpedition’larla tanırız. Örnek olarak geçen sene yapılan FT4JA Juan de Nova, K5P Palmyra Atoll, VK0EK Heard Island, VP8STI S.Sandwich, VP8SGI S.Georgia DXpedition’larını NCDXF Vakfı desteklemiştir. Bu vakfın en önemli hizmetlerinden biri IARU ile birlikte işlettiği uluslararası HF beacon’lardır. Bu beacon'ları takip ederek, 100mW-100W arası güçlerle açık olan frekansta istediğimiz DX bölgeleriyle QSO yapabiliriz.
20 (14.100 MHz), 17 (18.110 MHz), 15 (21.150 MHz), 12 (24.930 MHz), ve 10 (28.200 MHz) metre olmak üzere 5 bantda 24/7 çalışan bu beaconlar 18 QTH’de yer alırlar: Hawaii, KH6WO; US Batı Yakası, W6WX; Kanada, VE8AT; US Doğu Yakası, 4U1UN; Venezuela, YV5B; Peru, OA4B; Arjantin, LU4AA; Madeira Island, CS3B; Finlandiya, OH2B; İsrail, 4X6TU; Kenya, 5Z4B; Güney Afrika, ZS6DN; Rusya, RR9O; Sri Lanka, 4S7B; Hong Kong, VR2B; Japonya, JA2IGY; Avustralya, VK6RDP; ve Yeni Zelanda, ZL6B.
Bu vericiler yönsüz bir antenle, CW olarak 22 WPM hızında çağrı işaretini verdikten sonra 100W, 10W ve 100 miliwatt olarak 3 çizgi gönderirler. Arka arkaya devreye giren tüm vericilerin bir döngüsü tam 3 dakika sürer. Eğer çağrı işaretinden sonra üç çizgiyi de anteniniz ve cihazınızla alabiliyorsanız (100mW), QTH’inizden o bölgeye mükemmel bir açılım var demektir hemen Youkits, Rock-Mite ya da Efe v.b. QRP cihazınıza maniplenizi bağlayabilirsiniz…
CW konusunda yeni deneyim kazanan arkadaşlar için, o anda hangi vericinin aktif ve hangi güçte olduğunu grafiksel olarak görmek için çeşitli programlar da var. iOS için https://itunes.apple.com/tr/app/hf-beacons/id313919415?mt=8 Android için https://play.google.com/store/apps/details?id=com.wolphi.clock&hl=en programlarını akıllı telefon ya da tabletlerinize indirebilirsiniz. PC için W6NEK HF Beacon Tracker http://www.w6nek.com programını tavsiye edebilirim. Ancak bunların hiç birisi yazımın başında yer alan ful otomatik çalışan ve protokol tutan BeaconSee programının yerini tutamaz.
Bugünlerde F2 katmanını istediğimiz kadar iyonize etmese de güneş her gün doğar ve
Radyo Amatörlüğü yaşamı mutlu kılar!
-
Zaman ayırıp, böyle güzel bilgiler paylaştığınız için çok teşekkür ederim.
Tolga ANIL
TA2ANL
-
Ercan bey yazdığınız her satırı ilgi ile okuyorum. Ayrıca hem harddiskime hem de çeşitli başka alanlara yedekliyorum. Bu bilgiler öyle her an her yerde bulunacak türden değil ve çok değerli. Tekrar tekrar teşekkür ederim.
-
Ercan Hocam konuyla alakalı olarak farklı bir yöntem ile benimde katkım olsun...:)
Hürmetler...
https://youtu.be/zz4DDojXmlc
-
Murat bey reverse beacon kullanımı ile ilgili güzel video paylaşımınız için çok teşekkürler. Sağolun varolun. 73
-
Ücretsiz haberleşmenin en pahalı yöntemi, Radyo Amatörlüğüdür!
B.A.Y.I.L.D.I.M
73 de TB1BIG
-
Murat bey paylaşımınız için çok teşekkürler. 73
-
Murat Hocam, Reverse Beacon Network'de filtrelemeyi anlatan videonuz bir çok arkadaşa yardımcı olacaktır, emeğiniz için çok teşekkür ederim.
Uzun süredir Reverse Beacon Network'ü iki yöntemle kullanıyorum.
1) Kullandığım Log programından bağlı olduğum cluster sunucusuna telnet komutları girerek RBN sonuçlarının da cluster'ıma akmasını sağlıyorum ve bunları log programım ile ihtiyacıma göre filtre edip, alarmlar kuruyorum.
2) Anten tarlamdaki antenlerin hangisinin örneğin Güney Amerika'ya (ya da Japonya'ya) daha verimli gittiğini, aynen sizin kullandığınız yöntemle kendi çağrı işaretimi filtre ederek test ediyorum, böylece örneğin Güney Amerika (Japonya) orijinli contestlerde daha iyi verim alıyorum.
Amatörlükte de dahil her konuda verimli çalışmak çok önemli, bu konuda bir kitap tavsiye edebilirim 😉
-
Israrla isterim 73
-
Ercan bey, kitabınızı aradım nette ama bir türlü satan bir site bulamadım. Nereden temin edebiliriz ? 73s
-
Ali Rıza Bey,
Aşağıdaki linke tıklarsanız Ercan beyin diğer kitaplarına da ulaşabilirsiniz.
http://www.nadirkitap.com/kitapara_sonuc.php?kelime=ercan+tuzcular
73
Bilal Ekmekci, TA8A
-
Emekli olduğumda bilgi birikimimi yazdığım kitaplarla paylaşmıştım. Bir süredir yayın dünyasından çekildim bu nedenle yazdığım kitapların akibeti konusunda pek bilgim yok. Ancak zamanı geldiğinde yazdığım tüm kitapları (8+), free eBook olarak Gutenberg, iBooks, Google Library’de ücretsiz indirmeye açacağım.
Şimdi minimuma yaklaştığımız bu günlerde progagasyon ile ilgili sorun yaşayan TA3MHA Ateş Beyin sorularına açtığım konuyu derinleştireceği için burada cevap vermek istiyorum:
1) Hawaii ile nasıl QSO yaparım?
Hawaii short-path görüşme kuzey kutbu üzerinden olacağı için zayıf iyonizasyonlu bugünlerde biraz zorlayacaktır. Ancak alçak yükselim açısı ile gönderme yapan bir anten kullanarak Türkiye saati ile +/- 7:38 ve 19:46’da 20 metre bandı birkaç gün denenerek başarı sağlanabilir. Yüksek açıyla alma (ve gönderme) yapan antenlerde bu saatlerde 20 metre bandı henüz (ya da artık) açık gözükmeyebilir. Yazımın başında da bahsettiğim gibi propagasyonun zayıf olduğu bu günlerde verimli çalışma için 5-20 derece yükselim ile gönderim yapan antenlere önem vermemiz gerekiyor. 25. döngü başladığında açılacak 10-12 metre bantlarında Hawaii ile görüşmek çok daha kolay olacaktır.
2) Fildişi Sahili burada geceyken nasıl 20 metrede DXcluster’a düşüyor?
Fildişi Sahili tam GMT saatindedir. Normal zamanda aramızdaki saat farkı +2 iken, ********** şu anda saat farkı +3’tür. Yani burada geceyarısı saat 24:00 iken orada henüz 21:00’dir ve Fildişi Sahili, Ekvator kuşağına yakın olduğu için güneş ışınları dik gelir ve nispeten daha çok iyonizasyon yapar, bu nedenle lokal 21:00’de 20 metre bandı ve düşük açılı bir antenle 17 metre bandı açıktır ve DXcluster’a düşebilir. Bu arada geçtiğimiz günlerdeki büyük constestlerde 20 metre bandı İstanbul’da gece 22:00’ye kadar açıktı, tabii düşük dikey açılı bir antenle…
3) Burada gece, Kanada’da gündüzken 80 metre’de nasıl görüşme yapabildim? Kanada geniş bir ülke, doğu yakasında gün doğarken batı yakasında gece yarısı olabiliyor. Dolayısıyla orada henüz gece iken Batı Kanadalı amatör Kuzey Kutbu üzerinden 80 metreden bize ulaşabilir. Ek bir bilgi vereyim: Özel bir durum olmadığı sürece iki nokta arasındaki telsiz dalgaları en kısa yoldan giderler. Bunu görmenin en basit yolu istasyonumuzda mutlak olması gereken bir küre üzerinde elimizdeki bir ipi en kısa şekilde kullanarak bulunduğumuz yerle hedef ülkeyi birleştirmek suretiyle olur. İstanbul, Doğu Kanada ile Avrupa üzerinden ama Batı Kanada ile Kuzey Kutbu üzerinden haberleşir. Size tavsiyem http://ns6t.net/azimuth/azimuth.html adresine gidip QTH’inizi merkez alıp diğer ülkelerin size göre short/long path yönlerini gösteren bir harita çizdirip bunu büyük bir kağıda bastırıp istasyonunuza asmanızdır.
Unutmayın, Mutluluk Dalgalarla Gelir!
-
Ercan bey, vakit ayırıp bilgilerinizi aktardığınız için tekrar çok teşekkür ederim. Sizin ve diğer üstadların yazılarını okudukça ne kadar az şey bildiğimin farkına varıyorum.
Yazdıklarınızı dikkatle okudum. Kafamdaki karanlık noktalar şimdi çok daha netleşti. Hatalarımın birçoğunu gördüm. Mesela Fildişi özelinde konuşursak, "altı üstü 3 saat farkımız var, dünya ölçeğinde nedir ki" demiştim aklımca. Oysa ki ben bile 10-15 dakika içerisinde bir bandın fişi çekilmiş gibi kapandığına şahit olmuş ve antene mi birşey oldu diye çatıya koşmuştum.
Propagasyonun minimuma yaklaşmasını da kendi adıma bir şans olarak görüyorum. Zira şarlar iyiyken, elinizde biraz da iyicene ekipmanınız varsa, bas mandala konuş. Ama artık tabir caizse sineğin yağını çıkartma dönemindeyiz. Artık "aman yaa kablomda 2-3dB kayıp oluversin" deme lüksümüz yok. "Şuraya bir tel uzatayım yeter" veya "aman şimdi işim var xxx ülkesiyle sonra çalışırım" deme lüksümüz yok. Artık daha çok araştırma yapmak, bilgilerimizi pekiştirmek, ekipmanlarımızı ve zamanımızı en verimki biçimde kullanmak zorundayız. Böylelikle de amatörlüğümüz gelişecek diye düşünüyorum.
ta3mha Ateş
-
Kıymetli Arkadaşlar,
Öncelikle bu sitenin kurallarından üç adet alıntıyı aktarmak istiyorum:
"Bu site bir sosyal tartışma sitesi (forum) değildir."
"2- Tartışma başlatacak cümleler içeren, kişi ve gurupları rencide eden, resmi kurumları yargılayan ilan bırakmayalım. Tekrar ediyorum, Bu site bir sosyal tartışma sitesi (forum) değildir. Tartışmalarınız için, e-mail, telefon, özel mesaj gibi seçenekleri kullanabilirsiniz."
"Yazmış olduğunuz mesajlardan şahsınız sorumludur. Ayrıca, bu siteyi, siteyle bağlantılı diğer web sitelerini, site yöneticisini ve ekibini zarara uğratmamayı ve oluşabilecek zararlardan korumayı kabul etmiş sayılırsınız."
Bu kurallara dayanarak yukarıda TA1L Ercan beyin mesajındaki kırmızılı bölümü sildim. Yerine kırmızı işaretler ekledim. Mesajı komple silmedim. Çünkü çok değerli bilgiler içermektedir.
Bunun üzerine Ercan bey bunu kınayan bir mesaj yazdı. İçeriğinde konuyu aynı yaklaşımla açıkladığı için onu da sildim.
TA3MHA Ateş Beyin Ercan beyin teknik yaklaşımını destekleyen bir mesaj bıraktı. İçerisinde teknik açıklama ile birlikte yukarıdaki kurallara uygun olmayan cümleler bulunduğu için onu da sildim.
Kıymetli Arkadaşlarım kusura bakmayın. Benzer mesajlar olursa yine silerim. Çünkü mesajlarınız sebebiyle BUNDAN SONRA mahkeme koridorlarında beklemek istemiyorum, başka şehirlere gidip ifade vermek istemiyorum, avukat tutup para vermek istemiyorum. Kendi çıkarlarımı koruduğum için bana kızıyorsanız ona bir şey diyemem.
Gelelim konuya;
Konuyu anlatmak için affına sığınarak TA3MA Ateş beyin mesajındaki cümlelerini aktarmak ve sonra kendi cümlelerimle devam etmek istiyorum.
"Değerli arkadaşlar,
Eminim pek çoğunuz biliyorsunuzdur. "Kış saati uygulaması" diye birşey yoktur. Kışın kullandığımız saat sistemi saat icad olduğundan beri kullanılagelen bir sistem iken, yapılan bilimsel araştırmalar sonucu yazın saatlerin 1 saat değiştirilmesinin enerji tasarrufuna neden olacağı ispatlanınca, yapay olarak "yaz saati uygulaması" başlatılmıştır.
Bilimsellikten uzak olarak ........ yaz saatinde ısrar sonucu ülkemizin daha fazla enerji tükettiği ise EMO tarafından ispatlanmıştır."
Kendi cümlelerime gelince;
Bu bilimsel tespit doğrudur. http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=116230 adresini tıklarsanız konu ile ilgili EMO açıklamasını bulabilirsiniz. Benim görüşüm de o doğrultudadır. Bu konu ile ilgili dilekçelerin altına imza atmışımdır. İnternetteki kampanyalara destek vermişimdir.
Bu sitede herşeyi teknik yönden tartışabiliriz. Fakat konu bu siteyi basamak gibi kullanıp kişi kurum kuruluşlara saldırmak olursa olmaz. Eğer illaki saldıracaksanız bunu yapacağınız başka siteleri kullanmanızı tavsiye ederim. Ya da herkesin adı adresi belli. Yazarsın dilekçeni gönderirsin ya da gider kuruluş önünde eylem yaparsın. O sizin bileceğiniz iş.
73
Bilal Ekmekci, TA8A