Radyo Amatörü TELSiZCiLER için bir site
Ana Sayfa => Haberiniz var mı? *** => Konuyu başlatan: TA8A - 23 Nisan 2014, 18:37:16
-
Kıymetli Arkadaşlar,
Üç dört hafta kadar önceydi. 40 metrede sabit frekansların birinde dinlemedeydim. Önce bir düdük sesi duydum. Bir arkadaşımız ayar yapıyordu. Sonra bu ayar ıslık ile devam etti. Islık düdük derken bir çağrı geldi. Burası falanca, dinlemede istasyon var mı? Bir arkadaşımız cevap verdi. Cevap veren arkadaşımıza bir anten denemesi yaptığını söyledi ve rapor istedi. Cevap veren arkadaşımız raporunu verdi, görüşmeyi bitirdiler. Sonra ıslık ve düdük sesi tekrar başladı. Bir müddet sonra yine bir çağrı geldi. Burası falanca, dinlemede istasyon var mı? Yine aynı arkadaşımız çağrı yapıyordu.
Bu sırada aklıma dinazorluğum geldi. Hani biz eskiler yenilere yol göstermeden eleştiriyoruz ya!! Bari dedim yol göstereyim. Dinlemedeyim dedim. Çağrı işaretimi verdim. Karşıdan bir anten denediğini söyleyen arkadaşımız rapor istedi. Ben de "Bu frekansta TA istasyonlarının dinlemede olduğunu biliyorsunuz. Bunu bildiğiniz halde bu frekansta ayar yapmanız ve ıslık çalmanız kurallara pek uymuyor" dedim. Aldığım cevap "Kanunları kuralları biliyoruz herhalde" oldu. Bunun üzerine dinazorluğum tuttu. Arkadaşa cihazının marka ve modelini sordum. Bana verdiği cevap ICOM IC-7000 oldu. Bunun üzerine "Kanun ve kuralları bildiğini söylüyorsun, B sınıfı olduğun halde kendi yapmadığın ve çıkış gücü 100 watt olan cihazla kanunlara aykırı olarak çıkış yapıyorsun" dedim. Bunun üzerine aldığım cevap "Sen kaç günlük amatörsün de bana karışıyorsun" oldu. Ben de çağrı işaretimi tekrarladım ve "kaç günlük amatör olduğumu sorar öğrenirsin" dedim. Bunun üzerine "Islık çalan ben değildim, bir kaç gündür birisi ıslık çalıyordu, hem ben sınava girdim A sınıfını kazandım" dedi. Ben de "Kanun ve kuralları biliyorsan, lisansını alır A sınıfı işaretinle konuşursun" dedim ve muhabere tamamlandı.
Kıssadan hisse "Sen sen ol, frekanslardaki kuralsızlıklara müdahale etme, yoksa ağzının payını alırsın"
Sonuç: B sınıfı arkadaşlarımıza kendi yapmadıkları ve çıkış gücü yüksek cihazlarla çalışmalarına müsamaha gösteriliyor. Sonra bu müsamaha hak oluyor. Sınavlar çok kolaylaşmış. Buna rağmen gidip A sınıfı ehliyet sınavına girmek yerine kanunsuzluğa ve kuralsızlığa devam ediliyor.
O zaman ne yapalım? Bu arkadaşlara destek olup teşvik etmeyelim mi? Destek olup teşvik edelim ama kanunsuzluklarına ortak olmayalım ve "destek, teşvik söylemleri" ile kullanılmayalım.
Sağlıcakla kalınız,
73
Bilal Ekmekci, TA8A
-
Bilal amca 23 nisan mesajınızdaki durum burada da geçerli . Kolay elde edilenin kıymeti olmuyor ve elden gitmeden kıymeti bilinmeyecek.
seneler önce ft23 el cihazım var 2.el almışım ama her amatörün ruhsatlı bir cihazı olmalı .Bende yok başka forum larda ahbir kez de olsa
bir defalığına af cıksada şu cihazlarımıza ruhsat cıkarsak diye yazılar yani dualar yazıyoruz .Şimdi ruhsat tamamen kalktı evde 27 tane el telsizim var kıymeti varmı yok .Sizi hazır bulduk radyo amatörlüğüne ve bize yaptığınız hizmetler sayılmayacak kadar cok .kıymetinizi biz biliyoruz bilmeyen arkadaşlarda malesef sizi kaybettikten sonra anlayacaklar . Yaşanan tatsız olaydan dolayı sınıfı ne olursa olsun amatör camiamızda olan bu arkadaşı kınıyorum . Sizden tanımadığım o arkadaş adına özürdiliyorum ...
Verilen haklar özgürlükler amatör olmada kolaylıklar ve yenilikler sanıldığının aksine radyo amatörlüğüne katkı sağlamamış ve değerini gerek kamu gerekse halkımız gözünde azaltmıştır .Bizden ümitlerini kezmişler ve ehliyetleri bile 10 yıl gecerli hale sokmuşlardır bizimle uğraşmamak için yetkililer için amatör balıkcılık ne ise amatör telsizcilikte aynı şeydir .şimdi sorarım sizlere hep hoby hoby diyoruz .sizce telsizcilik sadece hobymi . Benim şahsi görüşlerim bu konuda cok katı bu kadar kolay olmamalı aynı 23 nisan mesajınızdaki durum gibi kıymeti bilinmiyor ne yazıkki .......
-
Bilal amca merhaba. Yıllardır forumda değişik amatör telsizcilik, yönetmenlik,işletme ile ilgili arkadaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz , biraz daha ileriye gideceğim çoğu zaman benim de bilmediğim ve ya gözümden kaçırmış ola bilirim amatör telsizcilikle ilgili kanun ve yönetmenlikleri senin ve diğer arkadaşlarımızın sayesinde öğrenmeye çalışıyorum. Fakat her zaman söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim bu günkü günlerimiz iyii günlerimiz yakın zamanda biraz fazla abartmış ola bilirim FELAKET altını çizerek yazıyorum kapımızı çalacaktır, arkadaşlar beni eleştire bilirler karamsar düşündüğümden dolayı fakat gidişat bu yönde. Amatör telsizcilik sınav yönetmenliği değişmedi müddetçe FELAKET kapımızdadır. Bilal amca sağlıcakla kal..
-
Eğitim, eğitim, yine eğitim...
Arabası ve sürücü belgesi olan birine araba sürme diyemezsiniz. Ama tehlikesiz sürmeyi öğretebilirsiniz. Av tüfeği olan ve avcılık izin belgesi olan birine ava çıkmayı yasaklayamazsınız. Ama silahını tehlike yaratmadan kullanmayı öğretebilirsiniz.
Bu örnekler uzar gider. En sonuncu örnek ise amatör radyoculuk hakkında. Lisans almış birine amatör faaliyetlerden uzak dur diyemezsiniz. Ama amatör faaliyetlerin ne olduğunu, NE OLMADIĞINI iyice ve DOĞRU OLARAK öğretmeniz gerekir. Amatör radyoculuk insanın tek başına yapacağı bir hobi değildir. Sosyal bir hobidir. Kurallara uymayan amatörler, faaliyetlerini ilerletemez, ya sıfıra düşürür, ya da yine kendileri gibi davranan asosyal bir topluluk içinde sürdürmeye mahkum olur. Çok sevdiği telsizi ile değişik dünyalara açılmayı, DX QSO lar yapmayı becermekten vaz geçtim, düşünemez bile. Sonuçta da yine kendisi acı çeker, eksiklik hisseder.
Bilal bey ustamızın maruz kaldığı muamele beni de çok üzmüştür. Keşke hiç olmasaydı. Bu davranış tarzı, çevremizde sık sık gördüğümüz gereksiz şiddet uygulamalarının bir parçası. En ufak bir çelişki yaşanınca en yakın arkadaşları ile kavga etmekten çekinmeyen insanlar, trafikte en ufak bir olay karşısında araçlarından inip birbirleri ile kavga eden insanlar, tedavi olmaya gittiği hastanede medet ve yardım bekledikleri sağlık görevlilerini döven hatta öldüren, karşısındaki kişiye değer vermeyen, saygıdan ve sevgiden yoksun insanlar günlük hayatlarında ne yapıyorsa, Bilal beyin karşılaştığı "amatör" kişi veya kişiler de üç aşağı beş yukarı onu yapmıştır. Tabii ki, bu ve buna benzer hareketleri ben de kınıyorum.
Çözüm nedir? Polisiye tedbir mi? Belki, ama herkesin başına bir kanun görevlisi mi dikilecek? Çok zor. Yanlış yapanları yakalayıp dövelim mi? Asla, o zaman biz de yasadışı oluruz. Her yanlış davranan amatörü şikayet edip hakkında yasal işlem mi başlatalım? Bu zaten görevimiz, ama ne kadar sorunumuzu çözecek? Hangi yaramıza merhem olacak?
Bu konuda TA3IW Cevat beyin görüşlerine (onun kadar karamsar olmasam da) katılıyorum. Sınav sistemi kesinlikle değişmelidir. Acizane benim önerim, sınavın hem yazılı, hem de cihaz başında uygulamalı olarak iki ayrı sınav şeklinde yapılmasıdır.
Yazılıyı geçenler, belli bir süre herkes tarafından bilinen usta duayen amatörler yanında (dernek olur veya olmaz çok önemli değil, önemli olan insandır) belli bir süre staj yapması şart koşulmalıdır. Bu staj, sınava girebilmenin ön şartı olmalıdır. Yazılı sınava girmek isteyen her aday, hocasının nezaretinde belli bir sayıda uluslarası DX QSO yapmalı, bunu alacağı staj karnesi ile belgelemelidir.
Tabii bu şartı yerine getirmek için cihaz kullanmasını bizzat yaparak öğrenmeli, belli sayıda İngilizce QSO cümlesi ezberlemeli ve bu cümleleri pratikte kullanabilecek kadar ustalaşmalıdır. Sınavda sorulan çoğu soru artık demode olmuştur, ohm kanununu bilmek, ya da bilmem nerede saat kaç iken bilmem nerede kaç olduğunu hesaplamak artık o kadar önemli değildir. Bu tarz bilgileri öğrenmek isteyen açar google' a bakar öğrenir. Saati de öğrenir, ohm kanunu da öğrenir. Devir artık böyle bir devirdir. Yüz yıl önce geçerli olan bilgileri ezberletmekten vaz geçmek ve bilişim çağına ayak uydurmak lazımdır.
Sınavda yazılıyı geçen amatör adayı belli bir süre staja gönderilir. Oradan staj karnesini alır. Sonra güçlü bir istasyon odasında uygulama sınavına alınır, eline mikrofon verilir, bir de geçici sınav callsign verilir, "Hadi kardeşim yap bir ecnebi QSO" denilir. Yaptı mı, lisansını paşalar gibi alır. Yapamadı mı, "sen biraz daha çalış da gel" denir.
Sınavın her aşaması, güncel bilgiye yönelik olmalıdır. Kişinin belli modları kullanabilmesi ek puan sayılmalı ancak şart olmamalıdır (CW gibi) Amatör adayı gereksiz bilgi ezberleyeceğine, cihaz başına geçince bocalamayacak ve bir istasyonu hemen kurup çalıştırabilecek şekilde pratik bilgi öğrenmelidir.
Bu şekilde lisans alan bir amatörün tabii ki artık kendini bir tek frekansa hapsedip tek bildiği kendi dilinde gereksiz gevezelik yapması biraz zor olacaktır. Ata binmenin tadını alan amatör, artık eşeğe binmek istemeyecektir.
Sonra belli aralıklarla amatörler tekrar uygulama sınavına alınmalıdır. Bu sınavlar gene cihaz başında yapılmalıdır. Gereksiz ezber bilgiler sorulmamalı, her seferinde "haydi yap" denilmelidir. Yapamazsa, lisansına belli kısıtlamalar uygulanmalıdır, örnek belli bir süre el konulmalıdır.
Bu kurallar uygulanırken de şu durum hiç unutulmamalı: Yaptığımız iş gerçek bir hobidir. Eskiden söylenen "telsiz ile casusluk yapılır" konusu günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Her yerde internet varken, akıllı cep telefonları varken, kolayca uydu üzerinden irtibat kuran gelişmiş cihazlar, uydu telefonları vb varken, telsizle casusluk yapmaya çalışan kişiye günümüzde en hafif kelime olarak "zavallı" derler. Vakti zamanında, yeğenime hobimi anlatmaya çalışmıştım. Anladı da, samimi bir soru sordu, yanıtını bir çırpıda veremedim. Sorduğu şuydu: "Yahu amca" dedi, "sen insanlarla haberleşme ve çet yapmak için mi bu kadar masraf edip bunca cihaz aldın? Messenger veya ICQ gibi bir şeyler kullansaydın, daha çabuk amacına ulaşırdın, paran da cebinde kalırdı"
En önemli konumuz, lisansını alan (ya da almayı düşünen) amatörü eğitmek ve ona gerçek amatörlüğü öğretmek olmalıdır. Bazı konularda ayağımız yere basar da gereksiz kuruntulardan ve saplantılardan kurtulursak, hepimiz hobimizi daha net bir bakış açısıyla görebiliriz.
Bunlar bendenizin naçizane görüşleridir. Yanlış ya da eksik olabilir. Ahlak kuralları dairesinde kalarak ve ön yargılı davranmadan yapılacak her türlü eleştiriye açığım. Zaten tartışmamızı istemeseydi Bilal bey bu konuyu açmazdı.
73
-
B sınıfı ehliyetle arabasını süren kişiye elbet trafiğe çıkma diyemezsiniz. ama b sınıfı ehliyetle tır kullanmaya kalkan, üzerine birde diğer saygılı sürücüleri taciz eden kişiyi trafik polisine şikayet edebilirsiniz.
en güzel yöntem ses kayıt cihazı bulundurmak. kişinin çağrı işaretinin ve itirafının bulunduğu ses kaydını bir cd'ye yazıp, kısa bir dilekçe ile btk'ya başvurmak en temiz yol. tabi yıllardır söylediğim, sınav sisteminin değiştirilmesinden sonra.
-
Telsizde konuşan ve suç işleyen kişi, bilinçli olarak başka birisinin çağrı işaretini veriyor olabilir. Şikayet durumunda, geçerli delil bulmaya çalışınca, işler biraz karışıyor. SSB üzerinden yaptığınız kaydın QRM, QRN ve QSK ler içinden çıkartılıp, gerçekten bahse konu kişiye ait olduğunu ispatlamak çok zor. Bir de şu konu var, tek tek sivrisinekleri yok etmeye çalışmaktansa, bataklığı kurutmak çok daha etkili bir yöntemdir. 73
-
Ahmet hocam eskiden bir ciftci boş bulduğu bir tarlayı ekip bicermiş bir gün yerin sahibi cıkmış ciftciyi mahkemeye vermiş . Hakim sormuş
neden ektin tarlayı ..cevap yeşillik olsun diye .
Amatör telsizcilik hoby değildir hep hoby hoby dendi bu gune dek ben hic aksini idda etmedim .Ama gelin görünki gidişat bu yönde ilerlemekte .Amatör telsizcilik sınavları bu işi ne kadar bilirse bilsin kişi mutlaka c sınıfından başlamalı ve bir kac yıl sonra sınav hakkı verip kademe kademe a sınıfına doğru yukselinmelidir .Ben 300 soruyu ezberledim A sınıfı alacağım olmamalıdır .
şimdi bu yapılan hoby değildir dedim peki neden : eskiden tutulan işletme defterlerinin yapılan qsoların sonradan hatıra olarak saklanmasımıydı .bilen cevap versin .değildi . Bu defterler ulaştırma bakanlığı tarafından ve bir amac dahilinde tutturulmakta idi.
Bu hoby ile ilgili hobi kabul ediyoruzya .Dernekler kurulmakta ve bu dernekler kamu yararına calışmalar yapmakta öyleki coğu derneğin
yeri ve ekipmanlarını devlet yer vermekte .kamu yararına olan bir hoby varmı yada bizim hobymizin kamuya ne yararı var var bakın nasıl var . Her bu işe meraklı kişiler kendi bölgelerinde amatör faliyet ler göstermek için röle ve telsiz istasyonları kurar bunları sürekli çalışır halde tutar olağan üstü hallerde bu istasyonlarını kamu kurumlarının emrine sunar ve sürekli çalışır durumda tutar . bu arada da boş muhabbet olmasın diye ceşitli yarışmalar çeşitli cevrimler ceşitli denemeler yapar ben cağrı işaretimi verir genel cağrı frekansları dışında örneğin 7092 veya acil cağrı yapılacak belirtilmiş frekansların dışında ıslıkta calarım düdükte calarım ama dikkat edin net frekansında değil .zaten amatör kendi cihazını yapar bu konuda denemeler yapar diyor amatörün yasal hakkı bu .
olağan üstü hallerde hep amatör telsizciler var bir yerde ucak düşer gene biz sel olur biz yangın cıkar biz hangi balıkcı gider yaralılara balık tutar .hangi model ucakcı gider yada hangi hoby olarak bahce ile uğraşan gider yine biz gideriz ... Telsiz bozulur bu kamuda olur
tüpcüde olur biz tamir ederiz hoby ya . evde qsl kart 1 tane var ama sayısız madalya var her yardım ettiğimiz yerden gelen (oda yok neden cünkü karşılıksız yapıyoruz bu hobyi hoby ya ). Telsizci hepsi aynı calışma şeklinden hoşlanmaz kimi sesli konuşmayı sever kimi cw calışır kimi dijital calışır kimi hic birini sevmez sadece telsiz yapar qrp yapar kimi sadece anten yapar .kimi elinde telsiz asayişi
düzenler napalım oda bizden kimi diğerine ışık tutar MEHMET BEY VE SİZİN GİBİ .kimi kendi ışık olur TA8A BİLAL AMCA GİBİ .
Bizler bu önemli yaşam biçimini hoby olarak adlandırıp etrafa cok basit kazanılan bir sınavala yapılabileceğini zannettirmeye devam edersek felaket gercekten kapıda . herkes bu iste kendince birşeyler yapar kimse kimseye sen neden benim yaptığımı yapmıyorsun demez herkez hoşlandığı merak duyduğu calışmaları yapar .sizler bu konuda cok güzel işler yapıyorsunuz ve bizleri başka modlarda calışmaya teşvik ediyorsunuz .kanunlar mutlaka tekrar gözden gecirilmeli ve amatör telsizciğin hak ettiği itibara getirilmesi şarttır .AMA ÖNCE SİZLER BİZLER BU UĞRAŞIMIZI BASİTBİR HOBY OLARAK GÖRMEKTEN VAZ GECMELİYİZ .Ondan sonra yetkililerde bu işin bait bir geve zelik edilen bir hoby olmadığını bir kez daha hatırlamalılar hatırlatmalıyız hepinize hayırlı çalışmalar diliyorum .73
BU TELSİZLE NE YAPIYORSUN HİİC KONUŞUYORUM HOBİM BU....... EEEE TELEFONUN YOKMU
BU TELSİZLE NE YAPIYORSUN OLAĞAN ÜSTÜ HALLERDE TELEFON SUSTUĞU ZAMAN CALIŞACAK BİR GÖNÜLLÜ HABERLEŞME SİSTEMİ CALIŞTIRIYORUM ..... PARDON ABİ
-
Mesut hoca haklı... Ben hobi derken, biraz relax olalım, stres yaratmayalım anlamında söylemiştim. Vazifedir, afettir falan derken işin en güzel ve en önemli yanını çoğu zaman ikinci plana atıyoruz. Afetçi olalım derken, öncelikle amatör olmayı, amatörlük kurallarına uymayı ve uluslar arası alanda amatörlüğün gereklerini yapmayı ıskalamayalım. Amatörlüğü tam olarak öğrenmeden, kurallarına tam olarak uymadan, afet haberleşmesi yapmak mümkün değil.
Amatörlüğü asla hafife almam, öyle olsa iki aşamalı sınav yapalım diye öneri yapmam, tam tersi, herkese lisans verelim gitsin derim. Evet, bu konuda düşüncemi yanlış anlatmışım, ikaz ettiği için Mesut beye teşekkür ediyorum.
Genelde amatör arkadaşlarımla uyuşmayan bir yanım da var, ben hobimi afet durumunda haberleşmek için yapmıyorum. Hatta bu aklıma bile gelmiyor. Zaten sağlıkçıyım, çevremde bir afet olur da sağ kalırsam, belirli bir plan dahilinde profesyonel olarak kurtarma işlerine katılırım. Belki de bu nedenle, afet halinde haberleşme hizmeti vermeyi birincil öncelikli görevim olarak görmüyorum. Gerekirse o hizmeti de yaparım, o ayrı bir konu.
Her ne kadar günümüzde tüm afet müdürlüklerinde uydu telefonu olsa da, cep telefonu baz istasyonları artık elektrik kesilince falan kolayca çakılıp kalmayacak şekilde donatılsa da, bu konuda ülke olarak Yalova depreminden sonra bayağı yol almış olsak da, HF telsizlerinin afet haberleşmesindeki yeri her zaman önemini korumaktadır. Günümüzde pek çok ildeki afet müdürlüklerinde, afet halinde çalıştırılmaya hazır şekilde, kolay kullanımlı HF telsizler bulunmaktadır. Bu da HF nin diğer boyutudur.
-
A-B-C sınısı SINAV SORUSU:
SORU: Verici çıkış testlerinde açık hava göndermelerine ve gereksiz karıştırmalara neden olmamak için ne kullanılır?
A) Rezonanslı bir anten
B) Suni anten(Dummy Load)
C) Hiç kullanılmayan bir frekans (kamu vs. farketmez)
D) Rezonanssız bir anten
E) Fiyyyuuuk (ıslııık)-ooolaaa
-
Sevgili kardeşim Onur adam kendi imal ettiği telsizi anteni. Test etmek için yapsa kimseye rahatsızlık vermez aksine işimi bırakır uygun bir frekansta akşama kadar rapor veririz .adam kullanmaya yetkisi olmadığı cihazı tun. etmek için alışkanlık haline getirmiş ıslık işini işte buna karşıyız .damyy ile her ayar olur ama son test qso ile olur ne yaptığını bilen akşama kadar test yapar bilmeyen gider 7092de ıslıkla tun yapar .fark var arada insanlar cihaz yapmaktan beni duyan varmı demekten yanlış anlamalar yüzünden korkar hale gelmesin kimse beni duyan varmı diyene kızmıyor .cq cq cq dx ne anlama geliyor .beni duyan arkadaş varmı değilmi 73
-
buradan yazarak halledebileceğinize inanmıyorum. ya mevzuat değişmeli; yada bu kişiler İFŞA edilmeli. en azından alenen tanınma korkusundan bu hataları yapmaktan çekinilecektir... kişisel kanaatim budur. TA4AAC 73.
-
Sevgili TA3EP Ahmet Mete Önder Beye sonuna kadar katılıyorum.
Şu linkteki çıkmış soruları indirin. ( http://www.tb5x.com/wp-content/uploads/evrak/cikmis_sorular_tb5x_com.rar)
Ezberi iyi olanlar için 3 4 okuma yeterli olacaktır.
Ertesi gün sınava girin A sınıfı belge alırsınız.
Nitekim tecrübeyle sabittir bu şekilde mandala bile basmadan A sınıfı belge alan arkadaşlarım var..
Mesele A veya B olmak değil bence..
Mesele bu işin basit kurallarını uygulayıp, kibar ve nazik olmakta yatıyor..
Frekansların tüm amatörlere ait olduğunu benimsemekte yatıyor.
Bu kulaklar;
A sınıfı olup, Yabancı istasyonları kovalamaya çalışanlara, 7.092 nin Türklere ait olduğunu sananlara, bandların çakılı belirli frekanstan oluştuğunu sananlara, bildiği yabancı dil kadarıyla yabancı istasyonlara ''gidin başka yerde konuşun'' demeye çalışanlara vs vs bir çok kez şahit olmuştur.
Bence A sınıfı B sınıfı değil,
Bu işi bilen ve bilmeyen amatör vardır.
Ben mi.. Sınavdan 96 almış mors sınavına kendi isteğiyle girmemiş bir B sınıfı amatörüm.
73
-
Mehmet hocam "Ahmet bey size katılıyorum" demek başka birşey .Ben Ahmet beyin söylediklerine katılıyorum başka bir şey .Bizim yazdıklarımızın neresine katılmıyorsunuz.?
-
Türk Radyo Amatörlüğü nün daha iyi noktalara gelmesi için hepimiz iyi niyetimizle bir şeyler yazmaya calışıyoruz .Çok az sayıda olan arkadaşlarda sadece yazmıyor bir şeyler de yapıyor . Bu konuda herkez aynı fikirde bir fikir ayrılığı yok bunu kast ederek Ahmet beye hitaben değilde genele hitaben ben Ahmet beyin söylediklerine katılıyorum diye sözlerinize başlayınca sanki bizlerin söylediklerinde yanlış bir şeyler varmış gibi algılamamıza neden oldunuz için .size bizim söylediklerimizin neresine katılmıyorsunuz diye sordum . HER NE KADAR SİZ DEĞER VERİP CEVAP VERMESENİZDE . Bizim Ahmet Mete beyle bir fikir ayrılığı içinde olduğumuz yok aslında hepimiz aynı şeylere inanıyor ve söylüyoruz sadece biraz makam farkı var aramızda . Biz daha aynı fikirde olduğuna emin olduğumuz kişilere karşılıklı birbirimize değer vermiyorken başkalarına nasıl örnek olacağız .Mehmet bey.
-
Mesut usta "aramızda makam farkı var" sözünüze katılmıyorum. Hepimiz amatörüz. Amatörlüğün makamı mevkisi yoktur. Bilgili, tecrübeli, çevresine yararlı amatör vardır. Ama amir amatör, memur amatör yoktur. Bu iş bir HOBİ derken bu durumu da kastedecek şekilde konuşmuştum. Size usta diyorum, çünkü QRP imal ediyorsunuz. Ben daha bir tane yapmayı bile beceremedim. Demek ki benden üstün en az bir yönünüz var. Ne yapayım şimdi ben de size aramızda QRP açısından makam farkı oluştu mu diyeyim?
Şu anda çalışıyorum. Muhatabım kişiden önemli bir mesaj atmam lazım deyip beş dakika izin alıp bu mesajı yazdım. Hata ve yanlış olduysa affola. 73
-
Mesut Bey:
''Ben portakalı seviyorum '' diyen birisinin sözünden,
''Diğer meyveleri sevmiyorum'' anlamı çıkarıla bilinir mi?
Bu konuya mesaj yazanları tek tek
Mesut beye katılıyorum,
Hasan beye katılıyorum ,
Hüseyin beye katılmıyorum gibi listelemek mi gerekiyor?
Sanırım anlatabilmişimdir..
73
-
Ahmet hocam çok güzel yazmışsınız .peki benim makam ya sizin makamdan farklı ise ne olcak şimdi siz mevki üstünlük sınıf yada derece olan makam anlamışsanız .Benim bahsettiğim makam o değilse. ezan ezandır değilmi ama ne hikmetse hepsi aynı şeyi söyler ama makamları farklıdır . Bahsedilen makam farkı budur .Konu açılmışken benim içim bırakın iyi bir cw ci amatörü
bu işe yeni başlamış hic bir şey bilmeyen 12 yaşında bir amatörü hic birinin makam farkı yoktur sizin kast ettiğiniz anlamda . Her ikisine de aynı değeri veririm her cikiside bana birşey sorarsa cevap verir elimde olanı paylaşırım kimseden ne bilgimi ne ekipmanımı ne maddi manevi hic bir imkanımı esirgemem . İnsanların mutlaka değerleri vardır her insan değerlidir .
TA 8A Bilal bey değerli bir bir insandır onun bu camiaya yaptıklarını bildiğim için ona saygı duyar değer verir ve ona yapılan terbiyesizlik bana yapılmış sayarım ama diğer amatör hatta ve hatta frekanstan yabancıları kovan amatörlerede aynı derecede saygım ve sevgim vardır kimsenin ileride hangi başarılara ve hizmetlere imza atacağını kimse bilemez ben değerliyim yok TA amatörleri hepsi değerlidir aksaklıklar varsa işte ben portakal seviyorum deyip Mesut bey sen yanlış anlıyorsun kırılmana gerek yok sizinde sözlerinize hak veriyorum bu kadar alıngan olmayın demeyip İnsanları kıran amatör arkadaşlar demeyeceğim. çünkü bu arkadaşlar benim gibi lerden daha fazla sorumlulukları var Trac gibi bir değerli derneğin temsilcisi olan amatör arkadaşlar . Amatörlüğün ne olduğunu bizlere anlatması gereken beraber yapılması gerekenleri daha iyi bilen insanlar . 73
-
O zaman zaten mutabıkmışız. 73
-
Nihayetinde , defalarca dile getirilen bu konudan, saygıdeğer Bilal Abimiz'de nasibini almış, bende almıştım, hatta daha ilk SSB QSO yaptırdığım yeni amatör bir kardeşimde , ağzının payını alarak başlamadan bırakmıştı amatörlüğü.
Yazdığımızda kabahatli olduk, amatörlüğü baltalayan olduk, uyardık ,haddimizi aşan olduk.....olduk da olduk...
Yukarıda değerli arkadaşlarımın yaptıkları yorumlarına, katılmamak mümkün değil. mevcut sistem değişmedikçe bu aksaklıklarda malesef değişmeyecek, artarak devam edecek..
-
Bu işlerde en önemli görev malesef derneklere düşüyor .neden malesef diyorum cünkü bu sözümden bir derneğe üye olmazsanız amatörlük yapamazsınız gibi bir sonuc cıkabilir . Tekrar malesef diyeceğim birbirimizi görüp bu konular hakkında ne yapabilirizi bu derneklerin toplantılarında bir araya gelerek birbirimizi karşılıklı anlayarak cözüm arayabileceğimizi sanıyorum . çeşitli forumlarda yazı yazarak gerek bitlik üzerinden olsun gerci ben başka bir yerden yazmam da , yazdığımız yazılar ile birbirimizi tam olarak tanıma ve anlama imkanı bulamıyoruz illa amatörlük için insanların birbirini tanıması gerekmez tabiki ama cıkan sorunları cözebilmek amaclı bir ortak yol bulmak için mutlaka tanışıp anlaşmak şart .900 küsür yazı yazdım şimdi cıkıp en iyi en mükkemel amatör benim desem bir sürü beni tanıdığını idda eden insan cıkar yokya sen değilsin öylede denirmi felan felan hic kimse yahu bu adamın anlayısını biz biliyoruz bu lafı söylemez söylesede mizahi bir dille bir şeyler anlatmaya calışıyor demez.zira yazmak tam olarak insanı malesef krşısındakine tanıtmıyor görüşüp konuşmak beraber projeler yapmak şart ama oda bizde yok sıcak sobanın yanından bencileyin TA yı kurtarmak daha kolay
dağ bayır gezen leride sadece tebrik eder geceriz . Hic ümidim yok demeyeyim ama her gecen gün azalıyor diyebilirim .73
-
Bir insan olarak şunu öğrendim;
Edep ehl-i ilimden hâli olmaz, edepsiz ilim okuyan âlim olmaz.
Edep varsa ilim de var demektir. Fakat edepsiz bir insan kütüphaneler yutsa yine âlim sayılamaz. Çünkü Yunus'un dediği gibi:
İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin,
Ya nice okumaktır.
Amatör olmuşsun fakat insanlığın nerde derim. Bu edepsizce hakaretvari söylemde bulunana.
Sen kıymetli kardeşlerini başka yerlerde arama, sağlıcakla Bilal emmim,
73