Radyo Amatörü TELSiZCiLER için bir site
Ana Sayfa => Haberiniz var mı? *** => Konuyu başlatan: TA5FA - 01 Nisan 2013, 02:23:30
-
TA9D/MM AHMET KETENCİ aynı zamanda gemi telsizcisi gittiği yerlerde amatör frekanslarda TA istasyonlarıyla çalışarak hasret giderir. Bu seyahatlerinin birinde CQ Dergisinin Nisan 1997 sayısını almış ve buradaki ilginç yazının fotokopisini bana göndermiş. Yazı bir Amerikalı Radyo amatörü olan halen Mexico da yaşayan XE2AHT SWEL YOCUM ‘a ait. Yocum RF işaretlerini görmek için seneler süren ve yüzlerce değişik projeyi denediği çalışmalarını bu yazısında anlatmakta;
Hep düşünürüz acaba antenlerimizden çıkan RF işaretinin yayılma yönü nasıl diye ve görülebilir olmasını hayal ederiz.
Yıllarca önce Massachusette de RF laboratuvarında çalışırken Amatör radyoculuğa ilgi duymaya başladım. Bu Hobby’in teknik kısımlarıyla ilgilenmekten hoşlanıyor ve çeşitli frekanslarda RF kuvvetlendirici güç katları yapıyordum. Daha sonraları amatör telsizciliğinin haberleşme yönü de hoşuma gitti ilgimi çekti. Çalışılan frekanslarda doğru anteni yapmak ise oldukça önemli bir konuydu. Yaptığım yagilerle olumlu sonuçlar alıyordum alan ölçü aleti ile patternini çıkartmak mümkündü ama gözümle antenin ışımasını görmek ve nasıl bir pattern oluşturduğunu anlamak çok daha güzel olurdu. RF neden gözle görülmesin bunun bir yolu olmalı dedim ve RF konusunu derinlemesine tekrar araştırmaya başladım.
Bildiğim şuydu RF spektrumun görülemeyen bölümündeydi. Önce AM (Amplitud Modülasyon) çalışan bir devre için RF amplifikatör imal ettim amacım genlik modülasyonla çalışan devrenin modüle edilmiş halini görebilmekti. Antenden çıkan işaretin oluşturduğu manyetik alanın anten patternine uygun şekilde olacağını düşünerek manyetik metal malzemelerden oluşan uygun bir toz karışımını anten etrafına püskürtmek ve manyetik alan şekline göre şekil alacak olan tozları görebilmekti. Fakat bunlar yine de bir deneyden öteye gidemedi. Bu çalışmalarıma bazıları gülebilirdi tabi Edison elektrik lambasını keşfederken gülenler gibi birçok icat hep hayal edilerek bulunmuştur.
Aslında yeterince şanslıydım 1950 lerde long island da yaşıyordum Renkli TV sistem denemelerinin yapıldığı o yıllarda TV de RF yoluyla resim ve renklerin iletimi ile ilgili çalışmaları yakından takip edebilmiştim. Konuya uzak değildim. Ancak elektronik olarak bilgiyi aktarmak farklı bir konuydu. Bu işin sihirli bir gözlükten bakılıyor gibi olması daha da farklıydı.
Bir ara teleskop yapmak için bir çok optik malzeme almıştım ve bu çalışmalarım esnasında optik tekniğini de çok iyi öğrenmiştim.
Sonuç olarak şöyle bir şey yapmaya karar verdim. Amplifikatör katına öyle bir sinyal eklemem lazım ki ışık gibi görülebilmeliydi. Bu nedenle ışık olmasın dedim ve öylede yaptım.
Işın görülebilir en yüksek frekans bölümü açık mavi olan kısmıydı ve bir ışık osilatörü yapıp açık mavi ışık elde ettim . O aralar denemelerimi 2mt bandında çalışan bir güç çıkış amplifikatöründe yapıyordum. Çok yüksek frekansla ışık frekansında çalışan iki farklı işareti birleştirmek çok güç bir konuydu. Özel bir mikser ile RF amplifikatörünü sürmeyi düşündüm yani VHF+IŞIK birlikte Amplifiye olacaktı ve antenden birlikte çıkacaktı.
Bu projeye birkaç yılımı verdim sayısız cihaz ve devreler yaparak deneylerimi sürdürdüm. VHF sinyalini ışıkla modüle ediyordum ve anten giden sinyal ışıkla modüle edilmiş sinyal taşıyordu. Oda yeterince karanlık olmasına rağmen görmek bir türlü mümkün olmuyordu. Bana göre herşey tamamdı denemelerden ışığın modüle ettiğini ve karıştığını anlıyordum.
Sonuç alamamak cesaret ve deney gücümü azaltmaya başlamıştı. Eşim ve çocuğum beni devamlı destekliyorlardı. Karamsarlığımı üstümden atmak için evden çıkıp yakındaki tepeye çıktım akşam güneşini izlemeye başladım güneş gözümü alıyordu cebimdeki gözlüğü taktım. Bu gözlük teleskoplarla çalıştığım zamandan kalmıştı. Özel bir gözlüktü ve camları polarize quartz kristalinden yapılmıştı. Bir süre sonra hava karardı eve döndüm hala gözlüklerim anlımdaydı eşim espri olsun diye gülerek ne o gözlüklerinle mi RF’i görmeye çalışıyorsun dedi. Bu söz üzerine hemen zemin kattaki çalışma odama indim Mixser ve Amplifikatörü açtım.
Devreyi çalışır duruma getirdim gözlükler hala gözümdeydi ve ne göreyim antenin ön tarafında açık mavi bir ışık huzmesi çıkıyor ve odanın karşı tarafına gidiyordu “EUREKA” buldum. Sonunda başarmıştım. Üç elemanlı 2mt yaginin önünden çıkan yoğun ışık demeti yanlara göre çok daha fazlaydı arka taraftan biraz ışıma vardı bilgisayar ekranlarında gördüğümüz anten patterni gibi ara loplar keskin değildi ama yine de ona benziyordu. RF’i görebiliyordum bu benim içinde dünya içinde önemli bir buluştu Heyecanla karıma ve kızıma bağırdım koşarak alt kata indiler Deneyin sonucunu onlara gösterdim ışığı onlarda izliyorlardı ve ikisi de derin bir ohhh çektiler çok sevinmişlerdi. Çünkü senelerimi bu işe vermiştim Eşim bana dönerek artık NOBEL ödülünü alabilirsin dedi.
O zamana kadar bu tür bir buluşun yapıldığına dair hiç bir şey okumamış ve duymamıştım.
Sistemi daha derli toplu kullanılabilir hale getirmek için toparlamaya başladım. Kullanmakta olduğum bir sürü değişik antenlerim vardı. Bunların pattern ve dağılım şekillerini merak ediyordum. Sırasıyla zaman elverdiğince her anteni test etmeye başladım. Çok ilginç sonuçlar elde ettim Örnek veriler şöyledir;
YARIM DALGA DİPOL: Bu antendeki ışımanın büyük bir kısmı yukarı doğru gidiyordu ve dar açılı ışıma yok gibiydi. Açı ölçerle ışığın yerle yaptığı açıyı ölçtüğümde yerle 80 derece açı yapıyordu yani bu anten bulutlara ışıtıyordu.
DİPTEN BESLENEN VERTİKAL: Bu antende çok distorsiyon vardı bir çok açıda ışıma olmasına rağmen biraz kuvvetli bir ışıma olduça dar açıdaydı. Ama öyle anten kitaplarında olduğu gibi de iyi değildi. Bu anten etrafındaki metal yapıdan çok etkilenen bir yapıya sahip gibiydi.
SLOPER: Bu anten atasözlerini ispatlar gibiydi besleme noktası yerden 20 mt yüksekteydi ve ençok ışıma akımın en yüksek olduğu noktalardaydı. Ne kadar yüksek o kadar iyi olduğunu ispatlıyordu ve daha evvelki başarılı çalışmasını burada görmek mümkündü. Çünkü en yoğun ışıma 45 derecenin altındaydı iyi bir performansı vardı.
MULTİ BANT QUAD: Bu antenin ışıması hakikaten iyiydi çok dar açılıydı ve düzgündü. Hele 20mt lik kısmı çok mükemmel ışıma demetine sahipti . Tek kablodan beslediğim için 10mt de biraz distorsiyon vardı. 10mt loop unu ayrı kablo ile beslediğimde oda düzelmişti. Quad her bandı ayrı beslemek en iyi olanıydı.
MULTİ BANT BEAM: Buda Quad gibiydi 20mt de iyiydi ama 10mt de ilgisiz yan lob lar vardı . Gece yarısı olmasına rağmen BEAM antenin kulesine tırmanıp tek besleme kablosunu 10mt kısmına bağlayıp diğerlerini ayırdım . İşte yine Quad da olduğu gibi temiz ve düzgün bir lob oluşmuştu.
Yaptığım denemelerde gördüm ki gün ışığında bile antenden çıkan ışığı görebiliyordum ama en güzel anlaşılır şekilde olması için gece test etmek en doğrusuydu.
Buluşumun ve testlerimin başlangıcından buyana bir ay geçmişti ki evimin önünde resmi bir araç belirdi ve içinden iki kişi indi. Bunlar resmi görevliydiler ve evimi kontrol etmek istiyorlardı . Bundan çok rahatsız olmuştum. Ama elimden bir şey gelmedi ister istemez eve almak zorunda kaldım. Benim yasak olabilecek bir şeyle uğraştığımı veya çalışmalar konusunda devletin kuralları olduğunu bu yüzden yaptığım çalışmanın ürün olan cihazlarına el koyacaklarını ve tüm dokümanları alacaklarını söylediler. Yaptıklarımdan etkilenmiş görünüyorlardı . Odada bulunan bazı çizim ve karalama yaptığım kağıtları aldılar ve nasıl bir alet yaptığımı anlatmamı istediler tabi ki yalan bir şeyler anlattım. Pek tatmin olmuş gözükmeseler de cihazları alarak evden çıkıp gittiler.
Aslında yaptığım sistem çok basitti Şimdi bu yazıyı okumuş olsalar bile be çok uzaktayım ve buluşum uğruna Amerika yı terk ettim.
RF ile uğraşanlara bir tavsiyem olacak ; Bilhassa anten çalışması yapanlar bilgisayar ekranlarında gördüklerine fazla inanmasınlar. Çünkü bilgisayar düşünemez onu insanlar yapmıştır. Orada gördükleri eğrilerden çok daha farklı şeylerle karşılaşabilirler.
Şimdi Mexico da yaşıyorum Yaptığım buluşu çok iyi paraya TRX ve anten üreten JAPON firmasına sattım. Onlarda bu sistemi herkesin kullanabileceği şekle getirip 1997 yılı içinde ilk modelleri piyasaya sürecekler hep birlikte bu dergilerde satış reklamlarını göreceğiz.
Evet değerli arkadaşlarım ne hoş bir yazı değil mi insanın ohhhh sonunda Antenin ışımasını gözle görebileceğimiz alet icat edildi . Yakında piyasaya çıkıyor birer tane alıp SWR ölçer gibi antenlerimizin ışıma açısını da görebileceğiz yere mi gidiyor, göğe mi gidiyor diye merak içinde kalmayacağız.
Evet yazının fotokopisini aldığımda heyecanla tercüme yapmaya başladım yazıyı bitirmiştim ki TA1E tesadüfen bana geldi ve yazıdan bahsettim. Hemen kahkaha attı ve o mutat bir Nidan şakasıdır zaman zaman böyle şakalar yaparlar dedi. Hakikaten 1 Nisan tarihli dergi idi bizde inanmıştık. İnanamamak elde değil ki her amatörün merak ettiği bilinmeyen bir konunun gözle görülür hale gelmesi hepimizin isteği. Ne diyelim inşallah yakın bir gelecekte hayaller gerçek olur. Hepinize sağlık ve mutluluk dolu günler dilerim.
TA1D Kadri Mehmet Başak Bültendeki yazı http://www.uploadturkey.com/yqc4l75nyslu/RF-G__zle_G__rebilmek_1.pdf.html
(http://www.uploadturkey.com/yqc4l75nyslu/RF-G__zle_G__rebilmek_1.pdf.html)
CQ 'deki yazının orjinali http://www.uploadturkey.com/kmkd6xnpdzz1/XE2AHT.pdf.html
(http://www.uploadturkey.com/kmkd6xnpdzz1/XE2AHT.pdf.html)
Kadri beyin affına sığınarak yıllar önceki yazıyı izin almadan yayınladık Bugün 1 NİSAN :o)
Sağlıcakla
-
Mehmet Bey, bende heyecanla okumaya başlamıştım, :(
Sizinde 1 Nisanınız kutlu olsun..:)
73!
-
Sevgili arkadaşlar iyi şaka..Bende inandım inandım çünki olmayacak iş değil. Hala şaka mı diye düşünüyorum... Makalenin ingilizcesinide okudum. Aslında önce İngilizcesini okudum. Sonra tercümesini.. Ama neden olmasınki. eğer aklın kavrıyorsa yapılabilir. Bu konu üzerinde fikri olan veya nasıl olacağı hakkında fikri olan BAŞTACI dır. Olsa iyi olurdu.. Ben motosiklet kaskına yapalım derim... Cobra pilotu gibi...73's DE TA8E
-
"VHF sinyalini ışıkla modüle ediyordum ve anten giden sinyal ışıkla modüle edilmiş sinyal taşıyordu."
Buradan sonra okumayıp, farenin tekerleğini aşağıya doğru çevirdim. Şu yazıyı görüncede güldüm, "Bugün 1 NİSAN :o)"
Güzel bir şaka, teşekkürler.
-
Arkadaşlar şaka bitti. Led Tv kullanmayı öneriyorum.. LED Tv ve 3D gözlük... Ne dersiniz?
-
ogün bugün :)
-
Sakada olsa heyecan vericiydi,tabi sonunda gercegi ogrenmek uzucu :)
-
güzel bir yazı ilgiyle okuduk,aklıma gelen şu oldu gözün frekansı demekki antenden yayılan ışımaya müsait değil belki bu dönüşümü ilerde aklı yeten biri çıkar dönüştüre dönüştüre gözün görebileceği hale getirir neden olmasın bilirsiniz kulağında belli bir frekanstan sonra sesleri duymaması gibi kulağın kapasitesi yetmiyor aynısı göz içinde düşünülebilir gözün çalışma kapasitesi ışımayı görmeye yetmiyor gibi
-
:)
-
:)
-
[emoji4]
-
Pudra haline getirilmiş fosfor tozunu yukarıdan antene doğru bolca serpiştirip TX yaparsak büyük ihtimal görülür güneşin olmadığı saatlerde. Yada anteni dev bir cam fanus içine alabilirsek neon gazı vererek de görebiliriz saçılımını diye düşünüyorum.
-
Mehmet selamlar, yazıyı tekrar gündeme taşımışsın okuyunca heyecanlandım, arasam belkide bülten bende yoktur.
Ancak:Bu tercümeyi bitirmiş ve bülten için yazıyı fotokopide çoğaltmak üzere idim ve tesadüf TA1E Aziz Şasa ziyarete geldi ve kendisine yazıdan bahsettiğimde aynen yazıdaki sözleri söyledi, gözlerini kısarak attığı kahkahayı halen hatırlarım.
Akabinde derginin tarihine bakınca 1 Nisan sayısıydı.
Yazar sonunda dahi bir Nisan şakası olduğu belirtmemişti.
Yazı şaka yazısı olmasına rağmen antenlerle ilgili yorumlar ve bazı teorik bilgilerle renklendirilmiş eğitici cümleler içeriyor.
Bülteni tekrar yazıp buraya eklemiş olman da çaba gerektirmiş, sağolasın.
Hepinize saygı ve sevdiler
TA1D /4 Kadri M Başak