Radyo Amatörü TELSiZCiLER için bir site

Ana Sayfa => Bir sorum var! *** => Konuyu başlatan: TA8H - 26 Nisan 2010, 09:14:29

Başlık: neden böyle
Gönderen: TA8H - 26 Nisan 2010, 09:14:29
slm yeni bir kahve makinası aldım ve içerisinde su ısıtmak için elimdeki su arıtma cihazından su koydum ve ısıtma süresi 35 40 dk arası oldu ve sonra birde normal arıtılmamış çeşme suyu koydum denedim bundada ısıtma süreside 3 dk oldu bunun sebebi nedir anlamadım bu konuda yardımcı olmak isteyen arkadaşların fikrini almak istiyorum ilgilenen arkadaşlara tşk ederim 73 ler.
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA8E - 26 Nisan 2010, 10:58:19
Değerli arkadaşım,
Sorunuza soru ile cevap verelim. Eğer ısıtıcınıza saf su koysaydınız ne olurdu? Büyük bir ihtimalle hiç ısıtamayacaktınız! veya çook uzun zaman alacaktı. Isıtıcınız suyun içinde bulunan iyonların elektrik akımını taşıması esasına göre çalışıyor. Diğer bir deyişle Ohm kanunu geçerli. Şimdi bir deney yapıp avo metre ile her iki suyun direncini ( iletkenliğini) ölçünüz farkı göreceksiniz. Kalın sağlıcakla...73s DE TA8E
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA3FB - 26 Nisan 2010, 17:40:14
 Elektriksel iletkenlik birimi mikrosiemens olarak geçiyor. Deniz sularında bu değer 100.000 mikrosimens e kadar çıkıyor. Şebeke sularında ise 500-2000 civarında. Bizim laboratuvarda kullandığımız ultra saf su 18.2 mikrosimens. sizin Arıtıcıdan  70-200 arasında bir değerde su almanız gerekiyor.
Ancak 35 dk çok ciddi bir süre. 18.2 ms lik suyun kaynama derecesine yarın bakacağım.
73
Barış
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA1MD - 26 Nisan 2010, 20:55:45
Verilen bilgilere katılıyorum.
Ayrıca yaklaşık 5-6 microsiemens iletkenliğindeki suyun bi sistemde hem artı hem eksi kutuplardan geçirilerek soğutma yaptığını görmüştüm. yani normal şartlarda suyun elektrik akımı yüzünden elektroliz olması yada kaynaması gerekirken çok sağlıklı bir şekilde soğutma yapılıyordu.
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA8E - 29 Nisan 2010, 14:12:48
Değerli Arkadaşlar,
Bir zamanlar piyasada cezve şeklinde su ısıtıcıları vardı. Ucuz basit bir alet idi. Öğrenciler bu aleti çok kullanmışlardır. Temel olarak iki plaka arasında bir yalıtıcı (cam) ile kolayca yapılan bir su ısıtıcısıdır. Denemesi bedava 2 adet (10 X10) cm bakır levha arasına cam koyun ve paket lastiği ile sıkıca sarın bir adet şebeke kablosunu plakalara lehimleyip aleti suya daldırın. 10 dakika sonra Suyunuz ısındı!!! Bu usul yurtta banyo yapmak için çook kullanılırdı. Şimdi soru şu bu suyun içine azıcık tuz katalım bakalım ne olacak !!!! Veya biraz toz şeker???   Sigortalarınız sağlam olsun aman dikkat sorumluluk size ait.. Gelin siz  bu deneyi yapmayın…. Kalın sağlıcakla 73’s DE TA8E
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA1MD - 30 Nisan 2010, 01:47:59
suya tuz katığınızda iletkenliği artar ve daha hızlı ısınır, elektroliz olduğunda da NaCl yani sodyum klorür de ayrışarak klor gazı çıkartır ki ciğerler için aşırı zararlıdır.

Ancak, şeker suda iyonlarına ayrışmayacağı için şekerin iletkenliğe bir etkisi yoktur ve hiçbirşey fark etmez.
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA3FB - 30 Nisan 2010, 09:22:55
Tuzlu suyun kaynama noktası, normal suyun kaynama noktasından fazladır. Yoğunluk arttıkça kaynama noktasıda artar. Bununda hesaba katılması gerekir diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA8H - 30 Nisan 2010, 16:16:21
Evet abilerim kardeşlerim ilginize tşk ederim su ısıtıcısına 8 pet bardak ve cizgisine kadar su ileve etmişdim bu durumda birde tuz ilave edersem ne kadar etmem lasım ki o suyun tadı suzlu olmadan yerine gelmesi lasım acaba
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA3Q - 03 Mayıs 2010, 14:27:43
Mesut amca;

Sen bir ara elektrik durumunu kontrol ettin mi sen beklerken elektrik kesik olmasın veya evdekiler sana şaka yapmış olmasınlar... heh he:))
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA8E - 05 Mayıs 2010, 10:58:11
Evet saf suyun kaynama noktası içine çözünen bir madde ilave edilmiş bir suya göre daha düşüktür. Diğer bir deyişle içine çözünen bir made ilave edilmiş su daha yüksek derecede kaynar. Bu durum Fizikokimyda kaynama noktası yükselmesi adı altında ifade edilir. Aynı zamnada içine tuz veya başka bir madde ilave edilen suyun donma noktasıda düşer. Bu ise donma noktası düşmesi olarak ifade edilir. Bu sebeple, kışın yollara donmayı önlemek için tuz atılır ve arabaların radyatörüne antifriz (Etilen glikol) konur. Eğer şans eseri radyotörünüze antifiriz koymamış ve çok soguk bir bölgede kalmışsanız arabanızın radyotörüne şeker veya tuz koymak donmayı önler. Benzer bir durum arabalarınızın cam sileceği suyuna konulan alkol dür. Umarım sorularınıza ceap bulmuşşunuzdur. Kaıln sağlıcakla 73's DE TA8E
Başlık: Ynt: neden böyle
Gönderen: TA8E - 05 Mayıs 2010, 12:21:49
Konu ile ilgili yazılara bir daha bakınca bazı arkadaşlarımızın kaynama noktası yükselmesinin yoğunlukla doğru orantılı olduğunu yazdıklarını gördüm. Bu bilgi kısmen doğru olsa da çok büyük bir yanılgıyı da içerir. Konunun anlaşılması adına şu örnekler üzerinde düşünelim. Yoğunluğu aynı kalmak şartı ile (gr/ L) bir litre suya 10 gram şeker veya 10 gr tuz koysak hangisinin kaynama noktası ve donma noktasındaki yükselme ve düşme fazla olur? Yanıtlarınızı duyar gibiyim. Tuz iyonlarına ayrılırken şeker iyonlaşmaz, dolayısı ile tuz eklemek ile iki adet iyon suya verilmiş olur ve etki iki katına çıkar. Benzer şekilde AlCl3 ise 4 adet iyon verecek dolayısı ile kaynama noktasını artırmada NaCl ye göre daha etkili olacaktır. Toparlamak gerekirse, yoğunlukları aynı kalmak şartı ile iyonlarına ayrışan maddeler kaynama noktasını daha çok yükselteceklerdir. Donma noktası düşmesi ve kaynama noktası yükselmesi yoğunluktan ziyade çözünen madde miktarı ile alakalıdır.. Kalın sağlıcakla 73’s DE TA8E