Gönderen Konu: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999  (Okunma sayısı 288 defa)

Çevrimdışı TA4CS

UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« : 14 Ağustos 2009, 17:49:56 »
Allah tekrarını göstermesin unutmadık  unutmayacağız  unutturmayacağız. aydından 73s
Dürüstlük Pahalı Bir Mülktür Ucuz İnsanlarda Bulunmaz.
'' Okumazsan yerin şantiye; Dinlenmeden parmak.banma krem şantiye.''
EFELER-AYDIN
KM37WU
37° 50' 05'' N
27° 50' 22'' E

Çevrimdışı TA4CS

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #1 : 14 Ağustos 2009, 17:56:37 »
Allah tekrarını göstermesin unutmadık  unutmayacağız  unutturmayacağız. aydından 73s
Dürüstlük Pahalı Bir Mülktür Ucuz İnsanlarda Bulunmaz.
'' Okumazsan yerin şantiye; Dinlenmeden parmak.banma krem şantiye.''
EFELER-AYDIN
KM37WU
37° 50' 05'' N
27° 50' 22'' E

Çevrimdışı TA5FW

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #2 : 16 Ağustos 2009, 02:14:59 »
ALLAHIM TÜRK HALKINA BÖYLE ACI GÜNLER GÖSTERMESİN!

Hiç olmayacakmış gibi rahat, ama heran olacakmış gibi hazır olalım !!!
Korhan BÜKEN
73's de TA5FW

Çevrimdışı TA8A

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #3 : 17 Ağustos 2009, 11:25:23 »
Kıymetli Arkadaşlar,

Aşağıdaki linkteki TRAC arşivinden 17 Ağustos depremi ile ilgili olarak Amatör Telsizcilerin yaptığı çalışma ve resimlere ulaşabilirsiniz.

www.sarhas.com/trac/marmara.htm

Bu sebeple deprem dedenin bir sözünü hatırlatmak istiyorum.

"İnsanları deprem öldürmez, usulüne uygun yapılmayan evler öldürür."

73

Bilal Ekmekci, TA8A

Çevrimdışı TA4BU

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #4 : 17 Ağustos 2009, 19:43:54 »
Merhaba

Öncelikle 10 yıl öncesi bu üzüntülü günümüzde ölenlerimize rahmet kalanlarada baş saglığı  diliyorum.Alla bir daha o günleri bizler göstemesin. 17 Agustos ta cihazım olmadıgından havaya  cıkamadım.12 ekim de  hf cihazımla  bende  havada idim.Akşam  saat 19,05 de  acil bir çagrı geldi 7092 den beyler  band başı dendi ve 7000 ne gectik.Çagrı yapan sivil savunma birliği komutanı Mehmet Serdar Demirel di. Düzce de  debrem oldu arkadaşlar valiliklerle irtibata gecin dedi.Ben Muğla  valiligini telefonla arıyarak  o zaman vali muavini Semsettin beyi buldum,durumu anlattım.Yarım saat sonra 25 kişilik bir ekibin hazır oldugunu ve nereye  gideceklerini sordular.Bende   Ankara dan  aldıgım bilgiler dogrultusunda  Düzceye hareket etmelerini söyledim. Aradan bir saate yakın bir zamanda kriz merkezleri  kuruldu  ve haberleşmeye devam ettik.neyseki  fazla bişiler  olmamıştı. Allah bizi bir daha böyle olaylar yaşatmasın.
TA4BU
Mesut Pargan

Çevrimdışı TA1DX

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #5 : 18 Ağustos 2009, 10:47:19 »
Değerli Dostlar,

Çok küçük bir anımı anlatayım, yorumu siz yapın.

Kaynaşlı depreminin olduğu gece, TRAC İstanbul Şubesinin o zamanki yönetiminde olan TA1FA Suat, TA1AT Naci ve ben hemen hareket ettik. Kaynaşlı'ya geldiğimizde bizden evvel gelip orada istasyon kurmuş olan arkadaşlar vardı ( Kusuruma bakmayın, Sadece TA2BU (yeni işareti TA3??) Hüseyin Beyi ve TA2TX Mustafa Beyi Hatırlıyorum, Ayrıca Düzce'dede rahmetli TA2BZ Seyfi Bey istasyon kurmuştu) Biz alt yoldan sabaha karşı Bolu'ya vardık, doğru Vilayete, kendimizi tanıttık, TA1AT'nin aracındaki mobil HF ile Bolu-Kaynaşlı arası haberleşmeye başladık. Bizler mesajları iletiyoruz, mesajların ağırlığı oradaki askeri birlik ile Bolu garnizonu arasında, vs. Vilayette elektrikler kesik. 1-2 saat sonra bir hareketlenme oldu,  valilik kapısındaki jeneratör çalıştırıldı, bir baktık dönemin başbakanı rahmetli Bülent Ecevit geldi, karşılama töreni vs, 1-2 saat sonra gitti, hop jeneratör stop ettirildi..  Biraz daha vakit geçti gene bir hareketlenme, gene jeneratör çalıştırma, bu sefer Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli geldi, giderken gene uğurlama ve gene jeneratörü kapatma..  

Hala merak ederim, TA1AT'nin İstanbul'dan Bolu'ya yaktığı benzinmi pahalıydı yoksa o jeneratördeki benzinmi? Umarım bizleri yönetenlerde unutmazlar o kötü günleri..

Çevrimdışı TB1BTJ

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #6 : 18 Ağustos 2009, 12:14:57 »
Değerli Dostlar,

Çok küçük bir anımı anlatayım, yorumu siz yapın.

Kaynaşlı depreminin olduğu gece, TRAC İstanbul Şubesinin o zamanki yönetiminde olan TA1FA Suat, TA1AT Naci ve ben hemen hareket ettik. Kaynaşlı'ya geldiğimizde bizden evvel gelip orada istasyon kurmuş olan arkadaşlar vardı ( Kusuruma bakmayın, Sadece TA2BU (yeni işareti TA3??) Hüseyin Beyi ve TA2TX Mustafa Beyi Hatırlıyorum, Ayrıca Düzce'dede rahmetli TA2BZ Seyfi Bey istasyon kurmuştu) Biz alt yoldan sabaha karşı Bolu'ya vardık, doğru Vilayete, kendimizi tanıttık, TA1AT'nin aracındaki mobil HF ile Bolu-Kaynaşlı arası haberleşmeye başladık. Bizler mesajları iletiyoruz, mesajların ağırlığı oradaki askeri birlik ile Bolu garnizonu arasında, vs. Vilayette elektrikler kesik. 1-2 saat sonra bir hareketlenme oldu,  valilik kapısındaki jeneratör çalıştırıldı, bir baktık dönemin başbakanı rahmetli Bülent Ecevit geldi, karşılama töreni vs, 1-2 saat sonra gitti, hop jeneratör stop ettirildi..  Biraz daha vakit geçti gene bir hareketlenme, gene jeneratör çalıştırma, bu sefer Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli geldi, giderken gene uğurlama ve gene jeneratörü kapatma..  

Hala merak ederim, TA1AT'nin İstanbul'dan Bolu'ya yaktığı benzinmi pahalıydı yoksa o jeneratördeki benzinmi? Umarım bizleri yönetenlerde unutmazlar o kötü günleri..



maalesef değişen en ufak bir şey yok hep  görüntüyü kurtarmaya yönelik anlık işler dün ve evvelki gün istanbul valiliğinin deprem bilinçlenmesi ile bir kampanya vardı taksimde kurum adı vermeyecegim ama gösterişli  turuncu kıyafetleri ve bellerinde telsizleri ile kişiler vardı   hani deprem olursa bizi kurtarması umudunu taşıdıgımız kurumun amir konumundaki insanları(sahada olanların samimiyetine ve canla başla çalıştığına inandığım ki bende aynı kurumun gönüllüsüyüm)  ama ne zaman kadar saat 17,00 a kadar cunkü mesai bitmişti 17,05 te oradan geçenler maalesef bu yetkililerden bilgi alamadı evet mesai bitmişti ama tabiat ana 7/24/365 prensibi  ile çalışmaya devam ediyor bilmem anlatabildim mi yani ne olur sanki 48 saat bir çadır kurup en azından böyle bir yıldonümünde  nöbet beklemek ve halka biz buradayız mesajı vermek çok mu zor
73 TB1CTJ

TB1BTJ
OP.JAN ACEMOĞLU
LOC.KN41LB

Çevrimdışı TA4CS

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #7 : 18 Ağustos 2009, 13:30:16 »
   Sayın Jan arkadaşım sende çok şey istemişsin kurumun mesaisi bitmiş saat 17.00 dan sonra ne beklersin.
sizin bahzettiğiniz kurumdan yani ben saklamadan yazayım sivil savunma müdürlüğünden geçmiş yıllarda gönüllü kart için tüm evrakları verdiğim halde bana ve arkadaşlara hepside radyo amatörüdür gönüllü karttı verememişlerdir malesef çok acıdırki bu ülkede ölen öldüğünle kalıyor kimin umurunda binlerce insanımızı kaybettik elimin parmakları kadar az olan arkadaşlarımız dizlerini dövüyor. 1999 marmara depreminden sonra bilirsiniz kızılayın depolarında çürüyen yardımzedeye gönderilmeyen malzemeleri sen gelde isyan etme isyan etsen ne olacak kime ne anlatacaksın af buyurun ********************.aydından 73s
« Son Düzenleme: 18 Ağustos 2009, 15:26:59 Gönderen: TA8A »
Dürüstlük Pahalı Bir Mülktür Ucuz İnsanlarda Bulunmaz.
'' Okumazsan yerin şantiye; Dinlenmeden parmak.banma krem şantiye.''
EFELER-AYDIN
KM37WU
37° 50' 05'' N
27° 50' 22'' E

Çevrimdışı TB1BTJ

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #8 : 18 Ağustos 2009, 15:22:18 »
   Sayın Jan arkadaşım sende çok şey istemişsin kurumun mesaisi bitmiş saat 17.00 dan sonra ne beklersin.
sizin bahzettiğiniz kurumdan yani ben saklamadan yazayım sivil savunma müdürlüğünden geçmiş yıllarda gönüllü kart için tüm evrakları verdiğim halde bana ve arkadaşlara hepside radyo amatörüdür gönüllü karttı verememişlerdir malesef çok acıdırki bu ülkede ölen öldüğünle kalıyor kimin umurunda binlerce insanımızı kaybettik elimin parmakları kadar az olan arkadaşlarımız dizlerini dövüyor. 1999 marmara depreminden sonra bilirsiniz kızılayın depolarında çürüyen yardımzedeye gönderilmeyen malzemeleri sen gelde isyan etme isyan etsen ne olacak kime ne anlatacaksın af buyurun ********************.aydından 73s
coşkun bey ,tüm söylediklerinizin altına imza atarım dün medya ya yansıdı avrupalı çocukların depremzede çocuklara yolladıkları yardım kolileri yeni açılmış da içlerinden çıkan gönderici çocukların hissiyatını dile getiren kartların ve mektupların büyütülmüş örneklerinden sergi açılmış 10 yıl sonra gülermisin aglarmısın onun için son sözünüzdeki kırmızı noktalı kısıma katılmamak elde değil 73 .TB1CTJ OP.JAN ACEMOGLU
« Son Düzenleme: 18 Ağustos 2009, 15:27:23 Gönderen: TA8A »
TB1BTJ
OP.JAN ACEMOĞLU
LOC.KN41LB

Çevrimdışı TB1BTJ

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #9 : 20 Ağustos 2009, 11:14:36 »
Türk inşaat sektörünün önde gelen gruplarından Ağaoğlu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, 17 Ağustos depreminin 10. yıldönümü ertesinde İstanbul konut yapısına ilişkin şok açıklamalar yaptı.

Referans Gazetesi'nden Ayten Güvenkaya'ya konuşan Ağaoğlu, olası bir depremde uzmanların açıkladığı 50 bin binadan çok daha fazlasının yıkılacağını, can kaybının ise milyonları bulabileceğini belirtti. Ağaoğlu, "Avazım çıktığı kadar bağırıyorum. İstanbul konut inşaat sektörünü en iyi bilen isimlerden biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70'i deprem açısından güvenli değil. 1970'li yıllarda İstanbul'un Anadolu yakasında yapılan yapıların büyük bir kısmına inşaat malzemesini ben sattım. Kumları Marmara Denizi'nden demirleri hurdadan çektik. O zamanın şartlarında en iyi malzeme buydu. Sadece biz değil tüm firmalar aynı şeyi yapıyordu. Deprem olursa İstanbul'a ordu bile giremez, ölen şanslıdır" itirafında bulundu.
 
Herkes böyle çalışıyordu

O dönem Anadolu yakasında Bağdat Caddesi dahil olmak üzere çok sayıda inşaat yaptıklarını belirten Ağaoğlu, malzeme ve işçiliğin kaliteli olmadığına dikkat çekti. Ağaoğlu, şöyle devam etti:

"En lüks semtlerdeki o süslü püslü binalar için konuşuyorum; çoğu sadece tuğla üstünde duruyor, içleri gitmiş. 1970'li yıllar, sanayağ ve benzinin karneyle alındığı zamanlardı. İbrahim Tatlıses'in dediği gibi, Urfa'da Oxford vardı da okumadık mı? Yani o dönemde en iyi malzeme onlardı. Teknoloji yoktu, betonlar kürekle karıştırıldı. Sağdan sola en az beş kere karıştırılması gerekirdi. Beton işleri de Doğulu ekiplerin elindeydi. İşçilere laf da anlatamazdık. Bir kere çevirip bırakırlardı.

Yani kısaca kum kötü, malzeme kötü, işçilik kötü. Tüm firmalar böyle çalışıyordu. Belki karamsar bir tablo çiziyorum ama ilkokuldan bu yana işin içindeyim. İşin mutfağında yetişen biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70'i deprem açısından güvenli değil. Binalar resmen iman kuvveti ile ayakta duruyor. Binaların 17 Ağustos'ta nasıl karton gibi yıkıldığını unutmamak lazım."
 
Belediyelere yetki verilmeli

Deprem yüzünden büyük bir kayba uğramadan 15 senelik zaman diliminde binaların Kentsel Dönüşüm Yasası ile yeniden yapılandırılabileceğini vurgulayan Ağaoğlu, bununla birlikte yasanın ek düzenlemelere ihtiyacı olduğunu ifade etti. Kentsel Dönüşüm'ün işler durumda olmadığını, planlama yetkisindeki belirsizliğin halen sürdüğünü kaydeden Ağaoğlu, belediyelere daha aktif yetkiler verilmesi gerektiğini açıkladı.

Ağaoğlu, şöyle devam etti: "Yasada ek yönetmeliklerle belediyelere planlama yetkisi verilmesi gerekiyor. Bu konuya Bakanlık düzeyinde ilgili herkese ilettik, herkes aynı fikirde ancak kimse adım atmıyor. Herkeste rant korkusu var. Ancak biz inşaat şirketleri kişiye ranttan bahsetmiyoruz, bölgeye ranttan bahsediyoruz. Bundan İstanbul halkı kazanacak. TOKİ bunu başarıyla yapıyor ama bu işin altından tek başına kalkması mümkün değil. Özel sektör de bunu vatandaşla tek başına yapamıyor."

Türkiye'deki inşaat firmalarının sermaye, bilgi birikimi ve teknolojik açıdan dünya firmaları ile boy ölçüşebilecek bir yapıda olduğunu söyleyen Ağaoğlu, deprem yönetmeliğinden sonra inşaat sektörünün artık siyah ve beyaz kadar ayrıştığını kaydetti. Ağaoğlu, "Yönetmelik öncesi binalarda mühendislik ve mimarlık adına hiçbir şey yoktu. Kalfadan bozma müteahhitlik vardı" diye konuştu.
 
 
Deniz kumu, taşıma sistemlerini çürütüyor
Ağaoğlu'nun İstanbul'daki binalarının yapımında kullanıldığını söylediği deniz kumunun, denizden çıktığı haliyle kullanılması mühendislik kurallarına aykırı. Bu kum, içinde balçık, midye kabuğu gibi organik maddeler barındırdığı ve tuzlu olduğu için beton içinde boşluk yaratıyor. Dolayısıyla deniz kumunun inşaatta kullanılabilmesi için çok iyi yıkanması ve kırma taşla karıştırılması gerekiyor. Deniz kumu sadece betona zarar vermiyor, içinde boşluk yarattığı ve suyu geçirdiği için beton içindeki demiri de çürütüp korozyona yol açıyor. Böylece binaların taşıma sistemleri de yok oluyor. İnşaat Mühendisleri Odası verilerine göre, İstanbul'da mühendislik hizmeti görmeden yapılan yapıların yüzde 70'i bu riski taşıyor.
 
Büyüklüğü 7 ve üzeri olacak olası bir depremde İstanbul'un durumu
 
70 bin konut yerle bir olacak.
70 ila 150 bin konut ağır hasar görecek.
250 ila 300 bin üretim tesisi zarar görecek.
70 ila 150 bin can kaybı, 150 ila 250 bin yaralı olacak.
400 bin aile evsiz kalacak.
70 milyar dolar maddi zarar meydana gelecek.
 
Ağaoğlu'nun yeniden yapılandırma önerileri
 
Belediyeler'in kentsel dönüşümde planlayıcı ve organize edici durumda olması gerekiyor.
Yönetmeliğe uygun olmayan binalar, komşu binalarla birleştirilip tek bir binada toplanabilir.
İstanbul konutları yukarı doğru yükselir ama fiili yeşil alanlar yaratılır.
Araçlar kapalı otoparka çekilir. Böylece hem yollar park alanı olmaktan kurtulur hem de binalar nitelikli hale gelir.
yukarıdaki haber HÜRRİYET GAZETESİ web sayfasından alıntıdır  73.TB1CTJ
TB1BTJ
OP.JAN ACEMOĞLU
LOC.KN41LB

Çevrimdışı TA4CS

Ynt: UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 17.08.1999
« Yanıtla #10 : 20 Ağustos 2009, 11:39:13 »
   Sayın arkadaşım yazını okuyunca geçmiş yıllardaki tv reklamı aklıma geldi daire sahibi kapıcıya sesleniyor pişiyoruz başka bir daire sahibi sesleniyor donuyoruz yönetici uyuyormu diye bende buradan sesleniyorum yetkililer uyuyormu ? deve kuşu gibi kafalarını kuma gömmesinler birazda kafalarını kumdan çıkarsınlarda baksınlar kafalarını  kuma gömdüklerinde her şeyi hallettiklerini sanıyorlar yanılıyorlarki  popo ları dışarda kalıyor biraz dikkatli yazayımda sayın ta8a kırmızı kalem çekmesin :))))) ne yazarsan yaz ne söylersen söyle istersen kendini parala memlekette değişen bir şey olmaz akıntıya çek babam çek kürek aynı yerinde sayarsın . aydından 73s
Dürüstlük Pahalı Bir Mülktür Ucuz İnsanlarda Bulunmaz.
'' Okumazsan yerin şantiye; Dinlenmeden parmak.banma krem şantiye.''
EFELER-AYDIN
KM37WU
37° 50' 05'' N
27° 50' 22'' E