Ana Sayfa > Ben yaptım oldu! ***
Anten kulesi yapımı
TA3MHA:
Ali bey,
çizimleri aşağıya ekliyorum. Okunmayan veya çizim hatasından anlaşılmayan biryer olursa görüşelim:
1- Alt-üst tabla
2-Rotor plakası:
3- Orta yatak:
Not 1: Alt tablayı esas olarak imalat için düşünmüştüm ama çok ta güzel bir bağlantı aparatı oldu. Orjinal projede alt bağlantı için ayrı bir aparat yapmışlardı. Tabiyatıyla alt tabla için ortadaki 70mm'lik deliğe ihtiyaç yok (ama bir zararı da yok). Ben çizimi bilgisayara geçiren arkadaşı yormamak için iki plakayı da aynı yaptırdım.
Not 2: Alt-üst plakaların cevresindeki gergiler için düşündüğüm 20mm'lik delikler 25mm olsa daha iyi olurmuş. düşündüğüm boyuttaki kilitlerin harbisinin girdiği kafalar 21.5-22 mm geliyormuş. Çizimi yaparken kilitler yoktu elimde. Daha küçük kilit te delikle malzeme kenarı arasında rahat hareket edemedi. Bu yüzden halatları doğrudan radansa ve ızbarço ile bağlamak zorunda kaldım. 8 mm'lik radansaları geçirmekte de biraz zorlandım. Delikler 25 olsaymış kilit kullanabilecektim. Her koşulda ızbarço atabiliyor olmama rağmen gene de bağları yerde yapmak şüphesiz daha konforlu. Bir de eli alışık olmayan biri için işkence olabilirdi.
Not 3: Rotor plakasındaki delikler Yaesu G-650 modeline uygundur.
Not 4: Bunu işin içinde olmayan amatör arkadaşlarımız için yazıyorum. Rotor bağlantı delikleri çizimde 9 mm görünüyor ama gerçekte 10 mm deldirdim. Bunun sebebi, lazer kesimde malzeme kalınlığından daha küçük çaplı delik delmek pek istenilen birşey değilmiş. Gerçi lazerci çok önemliyse 10 mm malzemeye 9 mm delik deleriz. Bunun için farklı farklı birşey (söyledi ama unuttum) yaparız; ama atıyorum 5 mm delik isteseydin bu mümkün olmazdı dedi. Bilemiyorum belki de elindeki lazer kesim makinasıyla ilgili birşeydir. Ali bey, bu konuda bizleri aydınlatırsanız sevinirim.
73 de tb3dha op Ateş
TA4J:
Kestamid konusunda bir açıklama yapmak istiyorum. Bildiğim kadarıyla kestamid, Polikim firmasının doküm poliamid için oluşturduğu marka ismi. Selpak<->kağıt mendil gibi. Piyasada daha çok bilindiği için ben de yazıda kestamid (döküm poliamid) olarak kullandım. Yanılıyormuyum acaba?
Kestamid kullanmamın ana nedeni ise, kestamidin delrin teflon gibi diğer mühendislik plastiklerine nazaran hem daha sert hem de güneşe biraz daha mukavim olmasıydı. Denizcilik uygulamalarında kestamidle diğer plastikler arasında çok ciddi ömür farklılıkları olduğunu gördüm. Onun için kestamid tercih ettim. Ama sizin ve Rıfat beyin de belirttiği gibi, doğaya hiç bir malzeme dayanamıyor.
Ateş bey,
Kestamid polyamid türevi bir malzeme daha sert ve sıkı dokuya sahiptir. Biz genellikle dişli yapımında kullanıyoruz, en azından makinada riskli bir durum varsa metal dişliyi kırmasından da kestamidi kırmasını tercih ediyoruz. Su emiciliği binde 6 civarındadır.
Fiber konusunda su ile çalışan ortamda kullanmadım ama araştırmalarıma göre şunu yazmışlar fiber için üreticiler.
"Fenol fiber, sentetik reçine emdirilmiş özel bir tahta levhadır. Kayın ağacı kaplama malzemesinin ısı ve basınç altında termoset reçine malzeme ile birleştirilmesinden oluşur. Aşınmaya, sıcaklığa, yüke, korozyona dayanımı yüksek, iyi bir elektrik yalıtkanıdır"
Reçine olan malzeme suyu görünce şişme yaparmı tam bilgim yok doğrusu. Ama kestamid fibere göre daha iyi diye düşündüm şu anda.
Telsizcilik üzerine kendi yaptığımız herşey amatör olduğundan dolayı deneme yanılma yoluyla doğru şeylere ulaşılabiliyor. O yüzden her ne kadar makina mühendisi de olsam bilmediğim bir konu varsa yorum yapmam, hemen araştırma içine girer öğrenmeye çalışırım.
Lazer konusunda gelince çap veya delinecek yer küçüldükçe lazerin işlem kabiliyeti azalıyor, deliyor ama çapak içerde kalıyor sonrasında matkapla temizlemek gerekiyor. Ben şimdiye kadar yanlış hatırlamıyorsam 4-5mm çap delik veya genişlikte kanal yaptırdığımı hatırlıyorum. Operatör etkisi de olabilir kullanma kabiliyetine göre değişebiliyor.
Mesela, bir operatöre çap 10 delik açtırıyoruz lazerde çapaklı kalıyor temizlemek gerekiyor, başka birisine ekteki atatürk ve k.atatürk imzalarını kestirtiryoruz pürüzsüz çıkıyor.
Çizimlerinizi buluta kaydettim müsait olduğum bir zamanda çizimini yapıp arkadaşlarla paylaşacağım gene bu başlık altında.
Rotor konusuna gelince benim aklıma hep orjinal rotor yerine piyasada bildiğimiz redüktörlerden bağlasam kontrolünü nasıl yaparım düşüncesi var inşallah onu da bir gün hayata geçireceğim.
Saygılar
TA2FE:
Hasan Bey Selamlar,
Öncelikle ellerinize sağlık güzel bir çalışma olmuş. Tecrübelerin aktarılması da hata yapmayı engelliyor.
Benzer bir çalışmayı bende yapmıştım . Hala da çalışıyor.
Ali Bey Selamlar,
Mevcut malzemelerden rotor yapımına gelince ben yaptım :) . Hemde çalışıyor. Tabi ben bu fikri düşündüğüm zaman sene daha 90 lı yılların sonu idi. Elimdeki imkanlar ile gayette güzel oldu. Gerçi değil anteni cevirecek kuleyi çevirir halde idi ama uğraşıp yapmıştım .
depoda bulup fotolamaya çalışayım belki arkadaşların ilgisini çeker .
Tabi bunu yapar iken Çok sevgili TA2IV (SK) Volkan Abim ve TA2N Nursun abiminde hurdalık ve fikir yardımlarını söylememek çok üzücü olur.
Özellkle hurda Babamız TA2N Nursun abimizin engin bilgisi malzemeyi bulabilmemiz de en büyük etkendi.
Kısaca rotor yapılıyor ama değer mi konusu devreye girdi. Artık Bende bile 2 adet rotor stokta durmakta :)
Tüm çalışmalar çin teşekkürler ellerinize sağlık .
Selamlar
Emin
TA2IB:
Çok güzel olmuş, çok iş ama çok iyi iş çıkmış. Kuleyi sağlam bağlamışsınız. Ben de konik kule planlıyorum, tabanı 4mx4m, yükseklik 4-5 m olacak, kule kendi kendini destekleyecek. Çizimlerimi tamamladıktan sonra bu sayfalarda yayınlarım, sizlerinde önerilerinizi almış olurum, 73.
TA3MHA:
Günaydın değerli arkadaşlar.
Konuyu hortlatıyorum ama, benzer projeleri yapacak arkadaşlarımızın istifade etmeleri açısından başarısız olduğumuz konuları da paylaşmamızın yararlı olduğunu düşünüyorum.
1- Hatırlarsanız, boruların içten paslanmasını önlemek amacıyla her bir parçaya gresörlük takıp içlerine gres bastığımı söylemiştim. Bana göre süper iyi bir fikir olmasına rağmen zaman içerisinde gördüm ki kazın ayağı öyle değilmiş. Ya kullandığım gresin kalitesinden (piyasadaki en ucuz malı aldım) ya da fikrin kötülüğünden olacak, yaz gelip te havalar ısınınca, boruların içindeki gresler yumuşayıp ek yerlerinden sızmaya başladı. Hem etrafı kirletti, hem de borulara bulaşıp kayganlaştırdı. Hadi etraf neyse de (hanıma çaktırmadan siliyordum) borulara bulaşanlar inip çıkarken tehlikeli olmaya başladılar.
Bunun üzerine boruların diğer uçlarına birer delik daha açtım. Gresörlükleri söktüm, üstteki deliklerden borunun içine kompresörle hava basıp tüm gresi boşalttım. Yorgan gitti, kavga da bitti. Artık sızıntı falan kalmadı.
2- Anten, bazı pozisyonlarda çatıdaki güneş enerjisi ve su depolarına biraz yakın oldu (yaklaşık 2 metre filan). Bu konuda ta3go Can daha ilk gördüğünde uyarmıştı ama fiziksel şartlardan ötürü başka şansım yoktu. Gerçekten de -atıyorum- 330 derecede 1:1 olan swr aynı frekansta 50 derecede 1:5'e kadar çıkabiliyor.
Bu iki husus haricinde kule son derece sağlam, tırmanması/üzerinde çalışması kolay ve risksiz. Tabii emniyet kolonunu ihmal etmiyoruz (Ben ve Can. Genelde kuledeki işlerde birlikte çalışıyoruz. Evet çok şanslıyım)
İleride başka problemlerle karşılaşırsam gene yazarım.
de ta3mha op Ateş
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
[*] Önceki Sayfa
Tam sürüme git