Mevlana'nın fil ve körler hikayesi vardır. Hikaye şöyle.
"Bir grup kör, filin etrafına bırakılır. Ve fili tanımlamaları söylenir. Körlerin her biri, bulunduğu yerden file temas eder. Filin neresine dokundularsa, o bölgeyi "fil" olarak tanımlarlar... Filin kulağını elleyen, filin bir yelpaze olduğunu söyler. Bacağını elleyen filin ağaç gibi bir sütun olduğunu söyler. Filin kuyruğunu tutan, filin bir yılan olduğunu söyler"
Amatörlüğü fil yerine koyduğumuzda, bir kısmımız telsizle konuşma, bir kısmımız anten yapma, bir kısmımız elektronikle uğraşma gibi tanımlıyoruz.
Oğuzhan beyin yazısı amatörlüğü amatörlük olarak tanımlıyor. Yani fil fildir. Yani amatörlük; elektronik, araştırma, telsiz, anten, balun, v.s. nin hepsidir. Ayrıca ve en önemlisi her amatörden bir şeyler çıkmalı. Her birimiz Steve Jobs olacak değiliz. Herkes karınca kararınca bir şeyler üretmeli, çevresine katkısı olmalı. Sesler duyuyorum, "adam amatör ama köşeyi de döndü" diye. Steve yaptığının karşılığını kendisi aldı. Fakat geliştirdikleri ile hayatımızı kolaylaştırmasının bedelinin kendisinin kazandıklarından daha büyük olduğunu düşünüyorum.
Oğuzhan bey, teşekkürler.
73
Bilal Ekmekci, TA8A